The fact that cinema has been influencing different disciplines, being influenced by them,
and being in constant interaction with these disciplines since its inception has transformed
cinema into diverse narratives. This transformation has evolved into distinctive solutions,
rather than separating disciplines that seem dissimilar in theory and practice. Architecture
and cinema, which are the important examples of interdisciplinary interactions, are disciplines
that use narrative, temporal, and spatial structures together and utilize visual and
auditory memory to a significant extent, compared to other fields. Within the framework
of social events from the past to the present, Turkish cinema has transformed social life and
its problems into narrative symbols and reflected them through cinema. The period between
1960 and 1975, which developed with the processes of change and transformation, has been
defined as a period of change for Turkish cinema, and in this process, film production, entitled
as Yeşilçam, gained momentum thanks to public demand and extreme interest. In this
direction, the study aims to examine the effect of narrative structure on the use of space in
the movies of the period called High Yeşilçam in Turkish cinema. The study is limited to the
colourful and melodramatic films of six directors who made significant contributions to the
period of 1960-1975, and a total of twenty-four films were evaluated in terms of variables
such as “narrative structure, temporal structure, and spatial structure.” As a result of the
data obtained in this context, it has been determined that Yeşilçam movies are interwoven
with narrative, temporal, and spatial elements and are shaped by common and similar
concerns despite different directors, stories, and actors.
Space in Cinema Yeşilçam Narrative Structure Temporal Structure Spatial Structure.
Sinemanın başlangıcından günümüze farklı disiplinleri etkilemesi, farklı disiplinlerden
etkilenmesi ve bu disiplinler ile sürekli etkileşim halinde olması sinemayı farklı anlatımlara
dönüştürmüştür. Bu dönüşüm, teori ve uygulamada farklı gibi görünen disiplinleri
ayrıştırmak yerine farklı çözümlere evrilmiştir. Disiplinlerarası etkileşimin önemli örneklerinden
olan mimarlık ve sinema, diğer disiplinlere oranla anlatısal, zamansal, mekânsal
yapıyı bir arada kullanan görsel ve işitsel hafızayı önemli ölçüde kullanan disiplinlerdir.
Türk sineması da dünden bugüne toplumsal olaylar çerçevesinde; toplum yaşamı ve sorunlarını
anlatısal semboller haline dönüştürerek sinema perdesine aktarmıştır. Değişim ve
dönüşüm süreçleri ile gelişen Türk sinemasında 1960-1975 dönemi, Türk sineması için bir
değişim dönemi olarak tanımlanmış, bu süreçte Yeşilçam olarak adlandırılan film üretimi,
halkın talebi ve yoğun ilgisi sayesinde ivme kazanmıştır. Bu doğrultuda çalışmada, Türk
sinemasında Yüksek Yeşilçam olarak adlandırılan dönemin filmlerinde anlatısal yapının
mekân kullanımına etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, 1960-1975 dönemine
önemli katkılar sunan altı yönetmenin renkli ve melodram ağırlıklı filmleri ile sınırlandırılmış
olup toplamda yirmi dört film “anlatısal yapı, zamansal yapı, mekânsal yapı” gibi değişkenler
açısından değerlendirilmiştir. Bu bağlamda elde edilen veriler sonucunda, Yeşilçam
filmlerinin anlatı, zaman, mekân unsurları ile harmanlanarak farklı yönetmen, farklı
hikâye ve oyunculara rağmen ortak ve benzer kaygılarla biçimlendiği tespit edilmiştir.
Sinemada Mekân Yeşilçam Anlatısal Yapı Zamansal Yapı Mekânsal Yapı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sinema (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |