The profession of instrument making, deeply intertwined with music, has historically been learned and developed through the master-apprentice relationship, and played an important role in the evaluation of instruments and their preservation into the modern era. Today, people who produce, maintain and repair instruments are called luthiers. Although the origins of the development process of the luthiery profession in Turkey date back to the Ottoman period, recorded developments show that this profession continued with self-educated and academic luthiery studies in the post-Republican period. Instrument making training and scientific studies were mainly carried out by departments established within conservatories. On one hand, self-educated luthiers were trained from the core through the apprenticeship-mastery period and were provided with self-employment as experts in this field, and on the other hand, programs at a certain level were introduced with the institutionalization of this field by including it in formal education at the undergraduate level. These programs are carried out from a scientific perspective, unlike the master-apprentice relationship. In this context, the practices of self-educated and academic luthiery in Turkey progress parallel to each other in different dynamics, sometimes diverging and sometimes crossing paths. In this article prepared using qualitative research methods, the differences in self-educated and academic luthiery practices, space, environment, production methods, education-training, and differences regarding raw material usage in Turkey were identified and examined through personal interviews. The findings and interpretations revealed the importance of individual experiences and perceptions, approaches developed with different disciplinary understandings, current conditions, and innovations provided by speed and technology in instrument making.
Instrument Making Luthiery Academic Luthiery Self-educated luthiery.
Müzikle tamamen iç içe olan çalgı yapım mesleği, usta-çırak ilişkisi ile öğrenilerek geliştirilmiş, enstrümanların genişleyip günümüze ulaşmasında önemli rol oynamıştır. Günümüzde çalgıların üretimini bakım ve onarımını yapan kişilere lutiye denilmektedir. Türkiye’del utiyelik mesleğinin gelişim sürecinin kökenleri Osmanlı devleti dönemine dayansa da, kayıtlı gelişmeler bu mesleğin Cumhuriyet sonrası dönemde alaylı ve akademik lutiyelik çalışmalarıyla devam ettiğini göstermektedir. Çalgı yapım eğitimi ve bilimsel olarak yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak konservatuvarların bünyesinde kurulan bölümler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir taraftan çıraklık-ustalık dönemi ile çekirdekten yetiştirilerek bu işin erbabı olarak alaylı lutiyelere serbest meslek edindirilmiş, diğer yandan bu alanın lisans düzeyinde örgün eğitime dahil edilerek kurumsallaşması ile belirli düzeyde programlar ortaya konulmuştur. Bu programlar usta-çırak ilişkisinden farklı olarak, bilimsel perspektifte gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda Türkiye’de alaylılık ve akademik lutiyelik pratikleri farklı dinamiklerde kimi zaman yolları ayrılarak, kimi zamansa yolları kesişmek suretiyle birbirlerine koşut olarak ilerlemektedir. Nitel araştırma yöntemleri kullanılarak hazırlanan bu makalede Türkiye’deki alaylılık ve akademik lutiyelik pratikleri; mekân, çevre, üretim yöntemleri, eğitim-öğretim ve hammadde kullanımlarına yönelik farklılıkları kişisel görüşme yoluyla tespit edilmiş ve incelenmiştir. Edinilen bulgular ve yorumlar çalgı yapımcılığında; bireysel deneyim ve algıların, farklı disiplin anlayışı ile gelişen yaklaşımların, mevcut koşulların, hız ve teknolojinin getirdiği yeniliklerin önemini ortaya koymuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzik (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 14 Sayı: 2 |