On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında icat edilen, gerçeğin izini alabilen, belgeleyebilen ve bir bellek oluşturabilen fotoğraf; zaman, uzam ve gerçeklik algımızı tamamen değiştirmiştir. 1960’lı yıllar ise görüntüleme araçlarının ve medyanın görsel gücünün gündelik hayata derin bir şekilde nüfus ettiği yıllar olmuştur. Böylesi bir ortamda
görüntüleme araçları ve fotoğrafın yarattığı görsel dünyanın gerçeklikle olan ilişkisi sanatçıları etkilemiştir.Alman sanatçı Gerhard Richter’de bu yıllarda boya resim ile fotoğrafın tekinsiz benzerliğine büyük ilgi duymuştur.Bu yıllarda Richter, gazetelerden, aile albümlerinden aldığı görüntüleri boya ile tuvale aktararak ‘Foto Resim’ adını
verdiği bir dizi oluşturmuştur.Fotoğraf ve boya resim, dış dünyadaki somut nesnelerin görüntüleri ile görsel temsil aracılığıyla görselleştirdikleri o nesnelerin görüntüleri arasında zihnimizde bir benzeşme ilişkisi kurmaktadır. Foto Resimlerde imgeler boyanırkenbir yöntem olarak benimsenen bulanıklaştırma,gerçekliğin görsel temsili
ile soyutlama arasında bir oyuntu açmaktadır. Bu araştırmada Richter’in foto resimler dizisi nitel yöntemler kullanılarak fotoğraf, bellek ve resim sanatında gerçekliğin temsili bağlamında ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 27 |