Günümüzde kamusal alanlar sosyo-ekonomik nedenlerden ötürü içinde bulundukları çevreleri daha cazip
hale getirilebilmek için çeşitli imajlara bürünmek zorunda bırakılmaktadır. Bir sosyal paylaşım merkezi
olma özelliğini korumaya devam etme çabasıyla bu alanlar, bir “vitrin” görünümüne büründürülerek
kentlilere yönelik bir çekim merkezi olarak kullandırılmak istenmektedir. Kamusal alan, içinde bulunduğu
toplum ve kullanıcı ile kurduğu iletişimle görünürlüğün ortaya çıkarıldığı her türlü araç ile tanımlanabilir.
Bu araştırmanın amacı; kamusal alanın görünürlüğünün önemini vurgulamak ve bu görünürlüğün Bauhaus
tasarım parametreleriyle ortaya çıkarılacak olan bir arayüz üzerinden sorgulanmasıdır. Bu amaçla;
Bauhaus’un 100.yılı kapsamında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Bauhaus-100. Yılında Tasarım
Festivali” etkinliği programında yürütülen “Mekânda Bauhaus Etkisi” isimli atölye çalışması yapılmıştır.
Bu atölyede öğrenciler Arendt okumaları yapmış, yöntem olarak kamusal alanın görünebilirlik kriterlerini,
üniversite kampüs mekanlarında Bauhaus’u görünür kılabilen bir arayüz tasarlayarak tartışmaya açmışlardır.
Sonuç olarak Bauhaus pratiklerinin mekânsal yansımalarının farklı ölçekler üzerinden karşılaştırılması
ve değerlendirilmesi Arendt’in söylem analizi üzerinden yapılarak kamusal mekânın izdüşümlerinin
görünürlüğü sağlanmaya çalışılmıştır.
Bauhaus kamusal alan görünürlük mekânsal izdüşüm mimarlık eğitimi
Bauhaus kamusal alan görünürlük mekânsal izdüşüm mimarlık eğitimi 1Dr. öğr. mimarlık eğitimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 30 |