Haqq, which connects the focus concepts of Islamic thought, is employed in the Qur'an with more than twenty meanings. It is also used in different discourse and contextual relationships based on morality, law, knowledge, art and scientific subjects. The question of what its real meaning is in these plenty meaning is not fully known. However, there is a common belief that the original meaning of the haqq is correspondence. Important dictionaries of the Arabic language also highlighted this meaning. Unfortunately, this situation has replaced the real meaning of the concept of haqq over time. However, the meaning of correspondence is derived from the interpretation of the genuine meaning of the “existence” according to the principles of knowledge, value, and aesthetics. This is, our study designed with this assumption, the thesis that the true meaning of the haqq is tried to be justified as “being”. In this sense, first of all, the equivalents of the haqq in different languages were determined. Throughout the study, we have been contacted with words that indicate the concepts of existence and being in languages such as Turkish, Persian, Kurdish, Hebrew, and Greek. Apart from this, the concepts of Islamic Mysticism and philosophy that express the meaning of existence have been applied. As a result, it is concluded that the genuine meaning of the haqq is the existence, and this meaning is the source of the meaning of the knowledge, value, and aesthetics.
İslam düşüncesinin odak kavramlarını birbirine bağlayan hak kelimesi, Kur’an’da yirmiden fazla anlama gelecek şekilde istihdam edilmiştir. Ayrıca ahlak, hukuk, bilgi, sanat ve bilimsel konulara ait farklı söylem ve bağlam ilişkileri içinde kullanılmaktadır. Bu yoğun anlam ilişkileri içinde hak kelimesinin asıl anlamının ne olduğu meselesi tam olarak belirtilememiştir. Fakat hak kelimesinin aslının mutabakat olduğu konusunda yaygın bir kanaat bulunmaktadır. Arap dilinin önemli sözlükleri de asıl anlam olarak mutabakat manasını ön plana çıkarmıştır. Bu durum zamanla hak kavramının asıl anlamının yerine geçmiştir. Halbuki uygunluk manası, hak kelimesinin asıl manası olan “varlık” tasavvurunun bilgi, değer ve estetik ilkelerine göre yorumlanması sonucunda üretilmiştir. Bu varsayım ile tasarlanmış çalışmamızda hak kelimesinin asıl anlamının “varlık” olduğu tezi gerekçelendirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla ilk olarak hak kelimesinin farklı dillerdeki karşılıkları tespit edilmiştir. Çalışma boyunca Türkçe, Farsça, Kürtçe, İbranice, Grekçe gibi dillerde varlık ve oluş kavramlarını belirten kelimelerle irtibat kurulmuştur. Bunun dışında tasavvuf ve felsefenin varlık tasavvurunun ifade eden odak kavramlara müracaat edilmiştir. Sonuç olarak hak kelimesinin aslının varlık olduğu, bu mananın bilgi, değer ve estetik anlamlarına mutabakat biçimi ile kaynaklık ettiği sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.