Akıl konusu ilk dönemlerden itibaren tıpçılar, felsefeciler ve Müslüman
düşünürler arasında ilgi odağı olmuştur. İslam dünyasında Hicrî III. yüzyıldan
itibaren bu konuda müstakil eserler kaleme alınmıştır. Sarf edilen sözler ise daha
çok insan odaklı olarak dile getirilmiştir. Zira akıl insanı hayvanlardan
ayıran en önemli yeti olarak kabul edilmiştir. Neml Sûresi’nde bahsi geçen
Hüdhüd kuşu ile karıncanın söyledikleri ve yaptıkları bir mucize çerçevesinde
değerlendirildiği için, hayvanların da bir aklı olabileceği ihtimali göz ardı
edilmiştir. Oysa bunlarla birlikte bütün mahlûkatın Allah’ı zikretmesi,
Süleyman’a (a.s) kuşdilinin öğretilmesi vb. hususları haber veren ayetlerin içerdiği
ayrıntılar göz önüne alınarak bir sonuca gidilmelidir. Görülecektir ki
hayvanların da bir aklı vardır. Sahâbe’den Ebû’d-Derdâ da kısmi bir akla sahip
olduklarını kabul etmektedir. Ayrıca bazı hadis rivayetleri içerdikleri
ayrıntılarla hayvanların aklı olduğunu teyit etmektedir. Hayvanlar müktesep
değil, matbu (doğuştan/kodlanmış) bir akla sahiptirler. Mükellef olmayışları akılsız
oluşlarından değil, insan olmayışlarındandır. Hayvanların akıl sahibi olmaları
insanlara itaat etmelerine engel bir husus değildir. Ayetlerin de açıkça dile
getirdiği gibi onlar birçok konuda insanın hizmetine sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Kabul Tarihi | 21 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 10 Sayı: 1 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.