As it is known, the Knights of Rhodes were the most important religious-looking piracy organization that threatened the security of Turks and Muslims in the Mediterranean region until the reign of Suleiman the Magnificent. After the capture of Rhodes by the Turks in 1522, this organization, which settled in Malta and became the Knights of Malta, continued its piracy and bandit activities uninterruptedly. The Ottoman Empire wanted to seize Malta to end the activities of this organization, and despite the martyrdom of a great admiral like Turgut Reis, it could not be successful. The classical methods used in history to seize an island are blockade, siege, and direct attack. The Ottoman Empire, on the other hand, adopted a strategy other than the known methods; He tried to seize Malta by organizing a revolt by a captive pasha by organizing Turkish and Muslim captives. Mustafa Bassà di Rodi Schiavo in Malta, o sia la di lui congiura all'occupazione di Malta descritta da Michele Acciard is an interesting work that tells that Muslim prisoner tried to seize Malta by rebelling. This work, which is almost unknown in Turkey, reveals the policy of seizure it carried out against the centers that threatened the Ottoman state and its subjects in the mid-1700s.In this article, the plan of the captured Ottoman sailors to revolt in 1749 and seize Malta is examined through the work. Although this example was unsuccessful, it is understood that the Ottoman Empire implemented a "conquest strategy by organizing the prisoners”. The study brings up a strategy and event implemented by the Turks, which will inspire the understanding of strategy of the modern period, and also opens a literary work about the Turks, which is almost unknown, to discussion.
Malta Mustafa Pasha Muslim prisoners Turkish prisoners rebellion
Bilindiği gibi Rodos Şövalyeleri, Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar Akdeniz coğrafyasında Türk ve Müslümanların her türlü güvenliğini tehdit eden dini görünümlü en önemli korsanlık yapılanmasıydı. Rodos’un 1522 yılında Türkler tarafından ele geçirilmesinden sonra Malta’ya yerleşerek Malta Şövalyeleri adını alan bu örgüt deniz haydutluğu ve korsanlık faaliyetlerine aralıksız devam etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu bu örgütün faaliyetlerini sonlandırmak için Malta’yı ele geçirmek istemiş, Turgut Reis gibi büyük bir amiralin şehit olmasına rağmen başarılı olamamıştır. Tarihte bir adayı ele geçirmek için kullanılan klasik yöntemler kuşatma, muhasara ve doğrudan saldırıdır. Osmanlı İmparatorluğu ise bilinen yöntemlerin dışında başka bir strateji benimsemiş; tutsak edilen bir paşanın Türk ve Müslüman esirleri örgütleyerek isyan çıkarması yoluyla Malta’yı ele geçirmeyi denemiştir. “Mustafà Bassà di Rodi schiavo in Malta, o sia la di lui congiura all'occupazione di Malta descritta da Michele Acciard” adlı eser, Müslüman esirlerin isyan ederek Malta’yı ele geçirmeye çalıştıklarını anlatan ilginç bir eserdir. Türkiye’de hemen hiç bilinmeyen bu eser 1700’lü yılların ortalarında Osmanlı Devleti’ni ve tebaasını tehdit eden merkezlere karşı yürüttüğü ele geçirme politikasını ortaya koymaktadır.Bu. Bu makalede, tutsak edilmiş Osmanlı denizcilerinin 1749 yılında isyan ederek Malta’yı ele geçirme planı sözü edilen eser üzerinden irdelenmektedir. Bu örneği başarısız olsa da, Osmanlı İmparatorluğu’nun “tutsakları örgütleyerek fetih stratejisi” uyguladığı anlaşılmaktadır. Çalışma, modern dönemin strateji anlayışına ilham verecek, Türkler tarafından uygulanan bir stratejiyi ve olayı gündeme getirdiği gibi, hemen hiç bilinmeyen Türklerle ilgili edebi bir eseri tartışmaya açmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dış Politikası |
Bölüm | İnceleme Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Sakarya Üniversitesi Türk Akademi Dergisi'nde yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.