After the First World War, the people started an important defense in order to defend the Turkish lands that started to be occupied. In Anatolia, which was surrounded by the occupation forces in the west, east and south and all roads were kept, only the Black Sea remained as the lifeblood of transportation. Naval vessels of the Ottoman Empire, whose navy was interned, were imprisoned in the Golden Horn. The Turkish resistance movement has succeeded in creating a small-scale naval force by combining military ships smuggled from occupied Istanbul, seized and volunteer civilian vessels, and captured foreign-flagged ships. In this way, the movement succeeded in continuing its shipment activities to the land fronts via the Black Sea without interruption. In order to commemorate this difficult process experienced during the years of the National Struggle in the 21st century, the Turkish nation has protected some of the ships that served in the Turkish War of Independence as a cultural heritage and opened them to visit as a museum. Within the scope of the study, the memorial and museum ships of the Turkish War of Independence that are preserved as a part of the national identity and collective memory were examined, and their numerical competencies in the fleet of marine vessels serving the National Struggle were discussed. It was concluded that there are more thematic ships worth protecting.
History of art architectural conservation and restoration memorial ship Turkish National Struggle museology collective memory
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından işgal edilmeye başlayan Türk topraklarını savunmak adına halk önemli bir savunma başlatmış, batısı, doğusu, güneyi işgal güçleri ile çevrilen ve tüm yolları tutulan Anadolu’da ulaşımın can damarı olarak yalnızca Karadeniz kalmıştır. Donanması enterne edilen Osmanlı Devleti’nin deniz araçları Haliç’e hapsedilmiştir. Türk direniş hareketi, işgal altındaki İstanbul’dan kaçırılan askerî gemilere, el konulan ve gönüllü sivil deniz araçları ve ele geçirilen yabancı bandıralı askerî ve sivil gemileri de ekleyerek ufak çaplı bir deniz kuvveti oluşturmayı başarmıştır. Bu sayede hareket, karadaki cephelere Karadeniz üzerinden Rusya limanlarından gelen Rus ve Alman yardımlarının Anadolu’ya ulaştırılmasını, Anadolu içerisindeki ulaşımı ve Doğu Cephesi’nden Batı Cephesi’ne sevkiyat faaliyetlerini aksatmadan sürdürmeyi başarmıştır. Türk ulusu, 21. yüzyılda Millî Mücadele yıllarında yaşanan bu zorlu süreci yâd etmek üzere Türk Kurtuluş Savaşı’nda hizmet vermiş olan gemilerden bir bölümünü birer kültürel miras olarak koruma altına alarak müze işlevi ile ziyarete açmıştır. Çalışma kapsamında, Türk Kurtuluş Savaşı’na dair ulusal kimlik ve kolektif hafızanın birer parçası olarak hizmet veren anıt ve müze gemiler incelenmiş, Millî Mücadele’ye hizmet veren deniz araçları filosu içerisindeki sayısal yeterlilikleri sorgulanmıştır. Yaşatılmaya değer daha fazla sayıda tematik gemi olduğu sonucuna varılmıştır.
Sanat tarihi mimarî koruma ve restorasyon anıt gemi Türk Millî Mücadelesi müzecilik kolektif hafıza
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarihsel Çalışmalar (Diğer), Yakınçağ Askeri Tarih |
Bölüm | SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi Haziran 2024 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 34 Sayı: 1 |