Demokrasinin gelişimi ile birlikte, vatandaşların devlet yönetiminden haberdar olma düzeyleri artmış ve vatandaşlar, vergi verenler olarak, aktif bir şekilde daha fazla hak talep etmeye başlamışlardır. Vatandaşlar, bu taleplerini çoğunlukla sivil toplum1 olarak adlandırılan farklı türlerdeki sivil gruplar aracılığıyla ifade edebilmektedirler. Tüm dünyada sivil gruplar, toplum ve devlet üzerinde çok büyük bir nüfuza sahiptir. Bu gruplar, devlet idaresinin faaliyetlerini izlemekle kalmayıp, bunun yanında idarenin karar verme sürecine de müdahale ederler. Bundan böyle devletler, vatandaşların isteklerini yok sayarak, üretici merkezli politikalar uygulayamazlar ve kamu hizmetlerini, vatandaşların sivil toplumca dile getirilen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tüketici merkezli yapmak zorundadırlar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Sayı: 61 |