Elit sporda başarı arayışlarının bir uzantısı olarak “Uzun Süreli Sporcu Geliştirme Modelleri” son yıllarda birçok ülkede yoğun bir uygulama alanı oluşturmuştur. Bu aynı zamanda da akademik dünyanın da merak konusu haline gelmiştir. Yaygın bir düşünce olarak sporda başarılı birçok ülkenin etkili olarak uyguladığı “Yetenek Modelleri” veya son yıllarda daha yaygın olarak kullanılan “Uzun Süreli Sporcu Geliştirme Modeli” uygulamalarının literatürde “Spor Katılımlı Gelişim Modeli” (DMSP) ve “Uzun Süreli Sporcu Gelişimi” (LTAD) başlıkları altında yer aldıkları görülmektedir. DMSP modelinin elit sporcular üzerinde yapılan geriye dönük sorgulamalarla “Katılım”, “Özelleşme” ve “Gelişim” antrenman evreleri ile tanımlanan bir model olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Bu evrelerin ortaya çıkmasının bir bilimsel kontrollü çalışmadan çok; mevcut olan uygulamaların sorgulanmasıyla antrenman evrelerinin belirlenmiş olduğu bilinmektedir. Elde edilen verilerden hareketle her antrenman evresi için kronolojik yaş aralıkları belirlenmiştir. Bunun yanında LTAD, biyolojik gelişim evrelerini ve bu evrelerin antrene edilebilirlik ilişkilerini dikkate alan bir anlayış üzerine yapılandırılmıştır. Biyolojik gelişim evreleri farklı kondisyonel bileşenler için “duyarlı pencereler” olarak adlandırılmış; söz konusu duyarlı evrelerin optimal gelişim için önemli olduğu varsayımı öne sürülmüştür. Gelişim evreleri ve spor dallarının yapıları ilişkilendirilerek spor dalları “Erken Özelleşilen Sporlar” ve “Geç Özelleşilen Sporlar” olarak iki gruba ayrılmışlardır. Erken özelleşilen sporlar için beceri ve koordinasyon ağırlıklı ve nörolojik sistemin erken gelişimi üzerine yapılandırılmış bir varsayımla ele alınmıştır. Buna karşılık geç özelleşilen spor dalları yaklaşımı biyolojik fonksiyonların gelişimiyle ilgili olarak ilişkilendirilen kondisyonel özellikler üzerine yapılandırılmıştır. Her iki modelde de öne sürülen varsayımların kontrollü ve uzunlamasına araştırma bulgularıyla kanıtlanmamış varsayımlar üzerinden yapılandırıldıkları görülmektedir.
Search for ways to be successful in elite sport and its extension as “Long Term Athlete Development Models” have lately become an intensive questioning and wonder in many countries, and, also, in the scientific domain as well. As a wide and popular application of “Talent ID Models” or more accepted “Long Term Athlete Development Model” term in late years, has become very effective method in many successful countries, and have been termed as “Developmental Model of Sport participation” (DMSP) and “Long Term Athlete Development” (LTAD) in the related literature. DMSP has emerged as a model by tracing back the elite athletes’ training and development through questioning and naming the training stages as “Participation”, “Specialization”, and “Development”, of already existing training application rather than as a scientific questioning. For each training stage an age range has been allocated through the obtained variables. LTAD, on the other hand is based up on biological development stages and their trainability. Biological developmental stages were named as “sensitive windows”, and it is hypothesized that these sensitive stages are important for optimal development. Development stages were initiated with different sports and divided into two main streams as “Early Specialization Sports” and “Late Specialization Sports”. Early specialization sports were based on an assumption that they are skill and coordination oriented, and rely heavily on neurological system’s early development. On the other hand late specialization sports are initiated with biological functions related conditioning. In both models the assumptions put forward have not been tested in controlled longitudinal research findings, and they seem to be based on hypothetical thinking.
Athlete development Sport model Early specialization Late specialization
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
SPOR BİLİMLERİ DERGİSİYayın hakkı © Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi |