Divan edebiyatı, tarih sahnesinde bulunduğu yaklaşık altı asırlık süreyle Türk edebiyatı içinde oldukça mühim bir yere sahiptir. Fuzûlî ise on altıncı yüzyıl divan şiirinin ve bütün Türk edebiyatının önde gelen şairlerindendir. Şairin Türkçe, Arapça ve Farsça divanlarının yanında manzum ve mensur olarak kaleme alınmış birçok eseri vardır. Söz konusu eserlerden biri olan ve aynı zamanda çalışmamıza da konu olan Leylâ vü Mecnûn mesnevisi, hem Fuzûlî’nin hem de bütün Doğu edebiyatlarının en başarılı ve şöhretli aşk hikâyelerinden biridir. Bu çalışmada, Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn’unda yer alan gül ve gül bahçesiyle ilgili teşbih, tasvir, tahayyül ve tasavvurlar ele alınmıştır. Böylece şairin mesnevideki akış içinde söz konusu kavramlara hangi manaları yüklediği, klâsik Türk şiiri geleneği içinde orijinal söyleyişlere yer verip vermediği tespit edilmeye çalışılmıştır
Divan literature, with the time of six ages during which appeared in stage of history, has a quite important place in Turkish. As for that, Fuzuli is of the prominent poets of the sixteenth century Divan poetry and the whole Turkish literature. The poet has many works which were written in verse and prose in addition to his Turkish, Arabic, and Persian Divans. Leyla and Mecnun, which is one of the works at issue and a subject to our study at the same time, is one of the most successful and famous love stories of the oriental literatures. In this research, simile, description, imagination, and envisagement which are about the rose and rose's garden and which take place in Fuzuli’s Leyla and Mecnun, have been handled. Thus, which meanings the poet attributed to the terms at issue in the mesnevi in flow and whether he gave place to the original articulation within the tradition of classical Turkish literature or not have been tried to be determined.
Diğer ID | JA27UR78ET |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 GÜL ÖZEL SAYISI |
.