Adnan Menderes dönemi dış politikası bir bütün olarak ele alındığında iki kutuplu bir dünyada Amerikan eksenli bir dış politika izlendiği aşikârdır. Bu açıdan bakınca tek yönlü bir dış politika anlayışının hâkim olduğunu söylemek mümkündür. Ancak 1957’den itibaren ABD’nin izlediği Ortadoğu politikasına bağlı olarak bu çizginin değiştiğini görüyoruz. Batıdan yeterli desteği göremeyen Menderes hükümeti Türkiye’nin iç ve dış politikada sıkışmışlığın gidermek adına alternatif arayışına girdi. Bunun üzerine Menderes’in 1958 yılı itibarıyla dış politikada ABD’ye bağımlılıktan kurtulmak ve hareket alanını genişletmek adına, Soğuk Savaş kutuplaşmasındaki yumuşamanın da etkisiyle SSCB’ye yakınlaştığını görüyoruz. Ancak bu yakınlaşma Washington nezdinde büyük yankı/tepki uyandırdı. Bu çalışmada Menderes’in tek yanlı dış politikadan çok taraflı dış politikaya geçiş gayretleri üzerinde durulacaktır. Ayrıca ABD’nin, 1957 sonrası Ortadoğu politikalarındaki değişime bağlı olarak Menderes hükümetinin Sovyetlere yaklaşması karşısında verdiği tepki analiz edilecektir
Menderes’in Moskova ziyareti Eisenhower Doktrini 27 Mayıs darbesi DP dönemi Dış politika
Democrat Part’s western oriented policy within the context of Cold War politics began to shift starting 1957 on as the result of new rapprochement of American foreign policy regarding the Middle East. Despite the fact that she had still kept its geostrategic importance for White House, Turkey’s role in the US’s policy making endeavours in the Middle East became a secondary matter. As a result of which, Turkish government began to build a multilateral foreign policy through making an effort to have a closer relations with Moscow. When one closely examines the Menderes administration’s foreign policy track record from 1958 onwards, one is impressed by the evidence that Turkey inclined to abandon its unilateral foreign policy. In fact, Ankara tried to establish a balance in its relations with the superpowers by courting Moscow with the parallel of easing of strained relations between the blocs. However, this raised suspicion among official circles in Washington because they it was perceived as a challenge to the American authorities’ political establishment in the region. This study will focus on Democrat Party’s attempts to transition from unilateral foreign policy into multilateral one.
Menderes visit to Moscov Eisenhower Doctrine 27 May intervention Foreign Policy of DP
Diğer ID | JA28AS63GG |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 14 |
.