Since
1980’s Joseph Nye’s famous soft power conceptualization has become a very
popular instrument while defining the states’ foreign policy approaches. Due to
the term has a very abstract structure; a wide range of non-military means, for
instance cinema, sports, cultural interactions or cross-border linguistic
activities can be considered in the frame of this foreign policy approach.
Despite of the fact that many states use soft power in order to achieve their
foreign policy goals; recently, USA is known as the best implementer of soft
power. In this context, Hollywood which is the great name of American film
industry takes on a political role besides its artistic nature on certain
occasions. Without any doubt, one of the most politicized period of Hollywood
encounters the Cold War era. The persistent struggle between America and
Soviets necessitated the participation of various fields and scopes to the
“Cold War Arena”. One of the most visible non-political instrument of this era
was the film industry where the political messages of the polar leaders can be
distributed to international system rapidly and easily. This study seeks to
investigate the role of Hollywood during the Cold War as an implementer of soft
power on certain movies.
Joseph Nye’in uluslararası
ilişkiler literatürüne hediye etmiş olduğu meşhur yumuşak güç nosyonu
1980’lerden itibaren devletlerin dış politika yönelimlerini anlamlandırmada
kullanılan popüler bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Terimin oldukça
soyut bir doğası olması sebebiyle, sinema, spor, kültürel etkileşim veya sınır
ötesinde yabancı dil eğitimi veren merkezler dahi yumuşak güç nosyonunun bir
parçası olarak tahayyül edilebilir. Her ne kadar günümüzde birçok devlet
yumuşak gücü bir dış politika aracı olarak kullansa da halen ABD dış politikada
yumuşak gücü en başarılı olarak kullanan devlet olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu bağlamda, Hollywood olarak bilinen Amerikan sinema endüstrisi spesifik
durumlarda, kendi sanatsal doğasının dışına çıkarak birtakım siyasal misyonlar
da üstlenmiştir. Şüphesiz ki Soğuk Savaş dönemi, Amerikan film endüstrisinin en
çok siyasallaştığı dönemlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. ABD ve SSCB
arasında bitmek bilmeyen mücadele dönemi, birçok siyaset dışı alanın da “Soğuk
Savaş Sahnesine” dahil olmasını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda sinema sektörü
de kutup liderlerinin uluslararası kamuoyuna vermek istedikleri politik
mesajları hızlı ve kolay bir şekilde iletebildikleri bir araç haline
dönüşmüştür. Bu çalışma Soğuk Savaş döneminde, Amerikan film endüstrisi
Hollywood’un yumuşak güç kullanımında nasıl bir araç haline geldiği spesifik
birtakım filmler üzerinden analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 32 |
.