Küreselleşme, dünya çapında, insanların, malların, fikirlerin dolaşımını imleyen ve ekonomik, siyasal, kültürel alanlarda etkisi görülen bir süreç olarak düşünülebilir. Siyaset, ekonomi, sosyoloji, uluslararası ilişkiler gibi farklı disiplinlerin ilgi alanına giren küreselleşme süreci, genel olarak, tamamlanmamış, devam eden bir süreç olarak değerlendirilmektedir. Devam eden bir süreç olan bu olguya dair farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bazı düşünürler, küreselleşmeyi, örneğin dünya çapındaki hareket yeteneğinin gelişebilmesi gibi özelliklerini göz önünde tutarak olumlarken, diğerleri küreselleşmenin olumlu yanlarının yanı sıra olumsuz yanlarının da olduğuna vurgu yaparlar. Kimi bazı düşünürler ise, küreselleşmeyi, eleştirel ve büyük oranda olumsuzlayıcı bir bakış ile değerlendirmiş ve küreselleşme, onlara göre, doğal olmayan, kapitalist ekonominin yayılabilmesinde, tüketimin arttırılabilmesinde kullanılan bir araçtır. Hatta bu eleştirmenlere göre küreselleşme dünya gerçekliklerinin anlaşılabilirliğine olumsuz katkı sağlamaktadır. Bu bağlam içinde, çalışmada, öncelikle küreselleşme kavramının tanımları ele alınmış, küreselleşmenin etkilediği siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar ile küreselleşme üzerine görüşlere değinilmiştir. Bu doğrultuda, adil ticaretin, isminin aksine mevcut ekonomik ve sosyal adaletsizlikleri beslediği düşüncesi ile, küreselleşmeye eleştirel yaklaşımlar üzerinde, durulmuştur. Bilhassa, Hardt ve Negri, Baudrillard ve son olarak çağdaş bir yorumcu olarak Klein’ın kapitalizm eleştirilerine değinilmiştir. Nihayetinde, adil ticaret kavramının tarihsel sürecine, temel iddialarına yer verilmiş ve küreselleşme bağlamında olumlu-olumsuz yanlarına vurgu yapılmıştır.
küreselleşme küreselleşme alanları küreselleşme yaklaşımları naomi klein adil ticaret
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 43 |
.