İnsanoğlunun “öteki” olarak algıladığı kişi ve gruplara yönelik korku, nefret ve düşmanlık duyguları beslemesi tarihsel sürecin her döneminde var olan bir gerçekliktir. Bu tarz ayrımcılık içeren ötekileştirici duygular, içsel bir his olarak var olabilir. Burada sorun bu hissin somut eylemler ile dışa vurulması ve bunun sonucu öteki olarak görülen kişi ve kişi gruplarına yönelik insan hakları ihlalleri barındıran uygulamaların ortaya çıkmasıdır. Özellikle bu tarz duyguların İslamofobi, zenofobi ve ırkçılık gibi anlayışlarla sistematik hale gelmesi ise bu insan hakları ihlallerinin tepe noktası olarak kabul edilebilir. Bu kapsamda çalışmanın temel amacı İslamofobi, zenofobi ve ırkçılık olgularının birbirinden bağımsız yapılar olarak mı yoksa birbirini destekler nitelikteki benzer anlayışlar olarak mı kabul edilmesi gerektiği sorunsalına cevap aramaktır. Çalışmanın temel varsayımı İslamofobi, zenofobi ve ırkçılık olgularının temelde benzer şekilde insanların zihnine yerleştirilen suni algılar olduğudur. İdeolojik ve siyasi amaçlarla bu üç olgunun öteki yaratmak ve bu düşman sayesinde belirli politik hedeflere ulaşmak adına özellikle siyasi elitler tarafından kurgulandığı çalışmanın bir diğer varsayımıdır. Bu bağlamda çalışmada temel olarak İslamofobi, zenofobi ve ırkçılık olguları, özellikle benzerlikleri üzerinden, karşılaştırmalı olarak analiz edilecektir. Özellikle Batılı gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan İslamofobi, zenofobi ve ırkçılık eğilimleri somut pratikler üzerinden örneklendirilecek ve son yıllarda yaşanan olumsuz gelişmeler analiz edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 44 |
.