Memlûkler, (648/1250) tarihinde Mısır’da kurulmuş bir devlettir. Bu dönemde, başta tarih alanında olmak üzere hadis, fıkıh, tefsir, lügat, ansiklopedik, tabakât, terâcim gibi pek çok alanda eserler telif eden âlimler yetişmiştir. el-Kalkaşendî (ö. 821/1418) bu dönemin önde gelen âlimlerinden ve divan katiplerinden biridir. Arap edebiyatında divan kâtiplerinin resmî ve özel yazışmalarda kullandıkları nesir türüne inşâ adı verilmektedir. Bu türde yazılan eserler, daha çok görevlerini yaparken başta Arapça olmak üzere değişik alanlarda ileri düzeyde bilgi ve kültüre sahip olmaları gereken divan kâtiplerine yardımcı olmak amacıyla telif edilmiştir. Bu gayeden hareketle pek çok konuyu kapsayan ansiklopedik eserler ortaya çıkmıştır. İşte bunlardan birisi de, Kalkaşendî’nin Subhu’l-A‘şâ isimli eseridir. O, divan kâtipliği yaparken kazandığı tecrübesinden hareketle yazdığı hacimli Subhu’l-A’şâ adlı eseriyle meşhur olmuştur. Divan kâtibin bilmesi gerekli pek çok ilim alanındaki bilgileri bu kitabında bir araya getirmiş ve detaylı bir şekilde incelemiştir. Özellikle Arap dili ve belagatine dair divan kâtiplerinin bilmesi gerekli hususlara örnekleriyle yer vermiştir. O, ilim adamları arasında nesri, şiire tercih edenler arasında ilklerden birisi sayılmıştır. Orijinalliği dolayısıyla İlgili eserinin değişik kısımları başta Almanca olmak üzere farklı dillere tercüme edilmiştir. Netice itibariyle zikri geçen ilmi vasıflara haiz müellifin ve ortaya koyduğu ilgili eserinin önemi dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu çalışma, Arap dilini bilmenin gerekliliği, fazileti, diğer dillerle mukayesesi, nahiv, sarf, şiir, belâgat gibi konuları divan kâtibi olarak bu ilimlerle iç içe olan ve uygulayıcı birisinin görüşlerinin ortaya konulması açısından ayrı bir öneme haizdir. Ayrıca müellifin görüşleriyle ve pratik uygulamalarıyla Arap dili ve edebiyatına önemli ölçüde katkısının olduğu da tespit edilmiştir. Makalede önce el-Kalkaşendî’nin yaşadığı Memlûkler dönemine, kısaca hayatına ve ilmî yönüne değinilecektir. Daha sonra müellifin Arap dilini bilmenin gerekliliği, fazileti, diğer dillerle mukayesesine dikkat çekilecektir. Özellikle nahiv, sarf, belâgat ilimleri, nesir, şiir gibi konularda Arap dili ve edebiyatına dair görüşleri ve yaklaşımı ilim ve edebiyat dünyasının istifadesine takdim edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 48 |
.