Kötülük problemine ve bu problemin çözümüne ilişkin sorgulamalara düşünce tarihinin neredeyse her evresinde rastlanılmaktadır. Kötülük probleminin çözümüne ilişkin çeşitli teodiseler geliştirilmiş ve kötülüğün Tanrı’dan kaynaklanmadığına dair birtakım deliller ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Ancak kötülük olgusu ve kötülük problemini salt felsefe ve din felsefesinin ekseninde ele almak, kötülük olgusunun tam anlamıyla kavranması noktasında bir handikap teşkil etmektedir. Kötülük ve siyaset arasındaki ilişkiyi belirli teodiseler ekseninde değerlendirmek, kötülüğün esasında siyasal edimler açısından arz ettiği önemi kavramak açısından son derece belirleyicidir. Bu noktadan hareketle kötülük ve siyaset arasındaki ilişkinin karmaşık olduğunun belirtilmesi gerekir. Kötülük retoriği politik edimler için kurucu bir rol üstelenebilmektedir. Dolayısıyla yapılmış olan bu çalışmanın amacı; teodise, siyaset ve kötülük arasındaki ilişkiyi belirgin kılarak kötülüğün en temelde politik bir yanının olduğunu da ortaya çıkartmaktır. Bu noktada Vietnam Savaşı dönemi sınırlılığında yürütülen çalışmada dönemin ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’un siyasi söylemleri analiz edilmiştir. Çalışmada nitel bir araştırma yöntemi olan doküman analizi kullanılmıştır ve örnekleme dâhil edilen konuşmalar, kötülük ve siyaset arasındaki ilişki çerçevesinde kötülük retoriğinin oynamış olduğu politik rolü ortaya koymuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal İletişim, Uluslararası Siyaset |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 50 |
.