Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında, devleti meşgul eden en önemli konulardan biri olan Ermeni sorunu, kısa sürede uluslararası boyut kazanmış ve devletlerarasında imzalanan açık ve gizli anlaşmalarda yer almıştır. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesi ile ilk kez uluslararası bir metinde (Sevr Antlaşması’nda) Ermeni Devleti ile ilgili bir ifadeye yer verilmiş, daha sonrada bu ifadenin gerçeğe dönüşmesine çalışılmıştır. İtilaf devletlerinin girişimleri ve yürütülen propagandanın etkisiyle uluslararası alanda kamuoyu desteğine sahip olan Ermeniler, Karadeniz’e çıkışı olan “Büyük Ermenistan”ı kurmaya çalışırken Türk Milli hareketi de, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerinin büyük bir çoğunluğunu Türklerden oluştuğunu yine uluslararası konferanslarda ispat etme gayretine düşmüştür. Ancak en somut ve gerçekçi adım Türklerle Ermenilerin karşı karşıya bulundukları Gümrü Barışıyla atılmıştır. Moskova ve Kars Antlaşmaları ile sağlamlaştırılan bu adım iki toplum ve iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi için aslında önemli bir fırsat yaratmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 1 Sayı: 8 |