Dünya üzerinde artan göç hareketlerine paralel olarak suç oranlarının da artacağı şeklinde yaygın bir kanaat mevcuttur. Bu zannın, literatürde bazı çalışmalar tarafından desteklense de kısmen doğru olmanın ötesine geçemediği de bir gerçektir. Nitekim uluslararası literatürde göçün suçu artırmadığı şeklinde sonuçlara ulaşan geniş ölçekli bilimsel çalışmalar da mevcuttur. Suç isnadına maruz kalan göçle gelen nüfusun gerçekten suçlu olup olmadığı da suçun kültürel boyutu ve yaşam tarzları çerçevesinde değerlendirilebilir. Böyle bir değerlendirme, toplumsal uyum ve suçun göreceliliğini tartışmaya açacağı için, konuya ayrı bir boyut katmaktadır. Dünyada göçle gelen yabancı nüfus ile yaşadığı ilişkiler açısından hayli tecrübeli olan ABD ve Batı Avrupa ülkeleri, bu tecrübelerini göçle gelen nüfus ve yerli halk nezdinde yaptıkları karşılaştırmalı bilimsel çalışmalara da aktarmışlardır. Çıkan sonuçlar incelendiğinde, göçle birlikte suçun artacağına dair genel kabulün çok da geçerli olmadığı yönünde bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Suçu oluşturan unsurların sadece göçe bağlanarak açıklanmaya çalışılması da sosyal bilimler açısından tek faktörle açıklama sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma, her toplumda göç ve suç arasında doğru orantılı bir ilişkinin var olduğu şeklindeki ön yargılı ve bilimsel dayanaktan yoksun fikirde kısmen
doğruluk payı olduğunu, fakat zannedildiği gibi her zaman göçün artmasıyla suçun da artmadığını, uluslararası literatür ve yabancı ülke örnekleri üzerinden göstermeyi amaçlamaktadır.
It is widely assumed that the crime rates will increase in parallel with the increasing migration movements around the world. However, this assumption cannot go beyond being partially correct even though it is supported by some studies in the literature. In fact, there are comprehensive studies in the international literature that reach the conclusion that immigration does not increase crime. Whether the immigrants who are accused of committing crime are really guilty or not, this could be evaluated by taking into account the cultural dimension of the crime and the differences in lifestyles. Such an assessment adds a different dimension to the issue, as it will open up social cohesion and the relativity of crime to discussion. The USA and Western European countries, which are highly experienced in terms of dealing with immigrants, have similar experience in terms of conducting comparative scientific studies on immigrant population and the local people. Such studies reveal that the judgement that crime will increase in line with immigration is not very valid. Also explaining criminal behavior only with immigration brings forward the problem of single factor explanation in social sciences. This study aims to show by examining international studies and foreign countries’ experiences that, although there is a partial relationship between immigration and crime rates, the assumption that this relationship is a direct relationship is a biased and unscientific one, and that crime does not always increase with the increase of immigration.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 2 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/