Seramiğin
8000 yıllık tarihine damgasını vuran bereketli Anadolu toprakları; asırlar
boyunca çok çeşitli uygarlıklara kapılarını açmış, topraklarında farklı
kültürleri konuk etmiş ve insanlık tarihinin en önemli dönüşümlerine tanık
olmuştur. Bu süreçte yaşayan ve öğretileri ile dünyaca tanınan Anadolu filozofu
Yunus Emre de bu coğrafyada eserler bırakmıştır. Seramiğin ana ham maddesi toprakla
sürekli haşır neşir olan Yunus Emre, birçok eserinde topraktan ve doğadan
bahsetmektedir. Toprağa ve suya büyük önem veren Yunus Emre, insanı ve bütün
varlığı evrenin oluşum çekirdeği olan dört asli unsurla; hava, ateş, su ve
toprakla açıklamaktadır. Şiirlerinde ateş ve havanın insana ait kötü
vasıflarını, su ve toprağın ise bütün iyiliklerini doğurduğundan
bahsetmektedir. Bir seramik objeyi oluştururken de hava, ateş, su ve toprağa ihtiyaç
duyulmaktadır. Doğa ve toprak sevgisiyle özdeşleşen Yunus Emre ve suyla
yoğrulup ateşle pişerek olgunlaşan seramiğin felsefi benzerliği oldukça dikkat
çekicidir. Bu bağlamda araştırma kapsamında Yunus Emre ve seramik sanatı
birlikteliği ele alınmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 9 Sayı: 18 |