Limitation of power means preventing the abuse of all kinds of power and authority, regardless of the political administration system. Political power, which has the monopoly on the use of force, has a very important role in ensuring social order and peace. But the danger of abuse of this power is always possible. The way to prevent the abuse of political power and its destructive consequences is only possible by limiting, balancing and controlling this power. Humanity, realizing that political power must be limited in order to ensure freedom and security, has tried to find the means and rules to limit power. Today, the principle of the rule of law is accepted as one of the most effective tools to limit political power.
The subject of this article is the relationship between the principle of the rule of law and the limitation of political power. The main purpose of the study is to analyze whether the principle of the rule of law, which is one of the most effective tools to limit political power, has changed after the 2017 Constitutional amendment, and whether the changes made are in the direction of strengthening or weakening the principle of the rule of law and as a result to make a general evaluation about the constitutional regulations regarding the rule of law in the context of limititation of political power.
The main finding of the study is that the 2017 Constitutional amendments weakened the principle of the rule of law, and therefore the constitutional system lacks the level to prevent abuse of power.
Limititation of Political Power Rule of Law Principle The 1961 Constitution The 1982 Constitution 2017 Constitutional Amendment
İktidarın sınırlandırılması, hangi siyasal yönetim sistemi içerisinde olursa olsun, her türlü güç ve yetkinin kötüye kullanılmasının engellenmesini ifade etmektedir. Güç kullanma tekeline sahip olan siyasi iktidarın toplumsal düzenin ve barışın sağlanmasında çok önemli rolü vardır. Ancak bu gücün kötüye kullanılması tehlikesi her zaman mümkündür. Siyasal iktidarın sahip olduğu gücün kötüye kullanılmasını ve bunun yıkıcı sonuçlarını engellemenin yolu, ancak bu iktidarın sınırlandırılması, dengelenmesi ve denetlenmesiyle mümkündür. Özgürlüğün ve güvenliğin sağlanabilmesi için siyasi iktidarın sınırlandırılması gerektiğinin bilincine varan insanoğlu, iktidarı sınırlandırmanın araçlarını ve kurallarını bulmaya çabalamıştır. Günümüzde hukuk devleti ilkesi, siyasi iktidarı sınırlandırmanın en etkili araçlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Bu makalenin konusunu, hukuk devleti ilkesi ile siyasi iktidarın sınırlandırılması arasındaki ilişki oluşturmaktadır. Çalışmanın temel amacı, siyasi iktidarı sınırlandırmanın en etkili araçlarından biri olan hukuk devleti ilkesinin 2017 anayasa değişikliği sonrasında değişime uğrayıp uğramadığı, yapılan değişikliklerin hukuk devleti ilkesini güçlendirme yönünde mi yoksa zayıflatma yönünde mi olduğunu analiz etmek ve neticede siyasi iktidarın sınırlandırılması bağlamında hukuk devleti ilkesiyle ilgili anayasal düzenlemeler hakkında genel bir değerlendirmede bulunmaktır.
Çalışmada ulaşılan temel bulgu, 2017 Anayasa değişikliklerinin hukuk devleti ilkesini zayıflattığı, dolayısıyla anayasal sistemin iktidarın kötüye kullanılmasını önleyecek düzeyden yoksun olduğudur.
Siyasi İktidarın Sınırlandırılması Hukuk Devleti İlkesi 1961 Anayasası 1982 Anayasası 2017 Anayasa Değişikliği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anayasa Hukuku |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |