Devletlerarası
her türlü ilişki büyükelçiler ve konsoloslar vasıtasıyla gerçekleştirilir.
Osmanlı döneminde büyükelçiye sefir, konsolosa da şehbender ismi verilmekteydi.
Osmanlı Devleti, İran gibi kökleri çok eskiye dayanan bir devletle tarih
boyunca sınırdaş olması sebebiyle bazen dostane bazen de hasmane ilişkiler
içerisinde olmuştur. Ancak daimi anlamda her iki devlet arasında diplomatik
temsilcilikler XIX. yüzyılın ortalarından itibaren açılmıştır. İran Osmanlı
Devleti’nin başkenti İstanbul’a bir sefir, diğer pek çok şehrine de
şehbenderler tayin etmiştir. Bu çalışma Osmanlı döneminde İran’ın Anadolu
coğrafyasına atamış olduğu temsilcilikler ve faaliyetleri ile ilgilidir. Bu
bağlamda İran, bugünkü Türkiye sınırları içindeki şehirlerde 43 ayrı yere şehbender
tayin etmiştir. Görev yapılan yerin önemi ve büyüklüğüne göre atamalar başşehbender,
şehbender, şehbender vekili, fahri şehbender ve kârperdaz şeklinde olmuştur.
İran tarafından ilk olarak 1847 senesinde Tarsus’a şehbender ataması
gerçekleştirilmiştir. Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar İranlı şehbenderler
memleketin pek çok yerinde vazifelerini icra etmişlerdir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 29 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 39 |