Kur’an ilimlerinin doğuşu, Hz. Peygamber’in zamanına kadar
götürülebilir. Kur’an ilimleri, Kur’an’ın yorumlanmasına hizmet ve aracılık
eden ilimlerdir. Onlar, doğuşundan günümüze kadar gelişim ve etkileşim
süreçleri geçirmiş ve Hicrî X. asra kadar genellikle tabii ve matlûp
gelişimlerini sürdürmüşlerdir. Nitekim Hicrî VIII-X. asırlar, gerek zaman
gerekse eser açısından, onların zirve dönemlerini temsil etmektedir. Fakat
Hicrî X. asrı müteakip, Kur’an ilimleri kendilerini inşa yerine, tekrar etmeye
başlamıştır. Söz konusu zirve dönemlerinin eserleri halen aşılabilmiş değildir.
Bu durağan süreç modern döneme kadar sürmekle birlikte, onlar ihtiyaç ve
problemlere belli bir ölçüde cevap vermişlerdir. Çağdaş dönemde ise, muhtelif
şekil ve içeriklerde yeni çalışmalar gerçekleştirmiştir. Makalede Ulûmü’l-Kur’ân
kavramının niçin ve nasıl doğduğu incelenmiş ve bu alana dair çalışmalar zaman
ve mekân faktörleri bağlamında değerlendirilmiştir. Bu da, Kur’an ilimlerinin
mahiyetinin ve Tefsirdeki konumunun tabii süreçleri içerisinde gözlemlenmesine katkı
sağlamaktadır. Bu açılardan makale, Kur’an ilimlerinin ihtiyaca binaen üretilip
geliştirilen ilimler olduğunu vurgulamanın yanı sıra onların özgün yapı ve
işlevlerinin doğru algılanmasına da ışık tutmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 22 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 40 |