Hayvan hakları ve refahı konusu, son birkaç yüzyıldır insanların ilgisini daha çok çekmeye başlamıştır. Özellikle Batı dünyasında, 18. Yüzyıldan itibaren -öncesinde yaşanan çok sayıda ihlallere rağmen- bu alanla ilgili olarak hem hukuki-siyasi ve hem de bilimsel anlamda önemli adımlar atılmış ve kayda değer gelişmeler yaşanmıştır. Makro planda Doğu toplumlarında, mikro planda ise Türk toplumunda durum biraz farklılık arz etmektedir. İslam medeniyeti ve Türk kültürünün yansıması mahiyetinde bir doğu toplumu olarak nitelenebilecek olan Osmanlı toplumunda ve devletin idari birimlerinde hayvan hakkı ihlalleri neredeyse hiç yaşanmamıştır. Bununla birlikte dönemine göre oldukça ileri düzeyde hayvan haklarını koruyucu ve hayvan refahını geliştirici mahiyette düzenlemeler yapılmıştır.
Yapılan ön araştırma sonucunda görülmüştür ki, hayvan hakları alanı ile ilgili özellikle Osmanlı döneminde oldukça özgün ve kuşatıcı düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeler, çoğunlukla belge olarak kaydedilmiş olmasına rağmen gerek toplum olarak gerekse de ilmi çevreler bağlamında bu hususta yeterli bir bilgi ve birikimimiz bulunmamaktadır. Bu durum, bizi hayvan hakları konusunda hem psikolojik olarak duyarsızlığa sevk etmekte, hem de uluslararası arenada olumsuz bir düzeyde konumlandırmaktadır.
Bu çalışma, toplum olarak hayvan hakları ve refahı alanında duyarlılık kazanmamızın yanı sıra hukuki ve akademik olarak nitelikli çalışmalar gerçekleştirmemize katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Ayrıca, Osmanlı Devleti'nin etkin olduğu dönemde birçok alanda olduğu gibi hayvan hakları ve refahı alanında da yetkin olduğunu ortaya koyma amacına hizmet edecektir. Çalışmamızın bu alanda çalışma yapacak araştırmacılara ışık tutması ve ufuk açması hedeflenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 47 |