In the fourth century AH, muhaddis mostly composed works in which they separated the hadiths according to their subjects, and during this separation process, they brought together not only marfuu but also mawquf and maqtuu narrations in these books. Although they mostly contain the hadiths of ahkam, the musannafs in which the narrations about biography, history, asceticism and morality are collected, and the sermon books that collect the narrations on morality and fazâil are some of the hadith literature types created in this separation period. Mawıza works bring together the advice to be given to those who want to have Islamic moral values and the sunnah material used in sermons. One of these compilation works is Abu'l-Leyth es-Samarkandi's (373/983) Tanbeehü'l-Gaafileen. Abu'l-Leyth, who lived in the Transoxiana region, is a prolific author who, like most scholars of that period, has written in every field of basic Islamic sciences; He is a member of the Hanafi sect and has come to the fore with his jurisprudence. In his Tanbeeh, he compiled the hadiths and the words of the predecessor scholars under the titles. The aim of this article is to examine the akhbar in this work in terms of hadith sciences and to reveal the contribution of the work to the understanding of Hanafi hadith. The fact that we have limited resources on the hadith method in the Samarkand school of Hanafism makes the work valuable in terms of determining the views of this school on the method. Hanafi hadith method reached a reliable source only with Dabusi (430/1039) after the long-term turmoil it experienced. Therefore, the importance of a study of Abu'l-Leyth's hadith activities by analyzing his works is obvious. It is understood from this work that Abu'l-Leth was also interested in hadith and hadith sciences, although he was not mentioned as a muhaddis in Transoxiana school of fiqh. Marfuu hadiths in Tanbeeh are mentioned with the texts, contrary to the Hanafi tradition. Mentioning these texts, which obviously need criticism, puts the work in a different place among its other equivalents.
In order for Tanbeehü'l-Gaafileen to be evaluated correctly, it is necessary to analyze the environment in which it was written and the scientific personality of the author. It is understood that the work was written in the Transoxiana region, which provides a fertile environment for many sciences, under the guarantee of a political authority that gives importance to freedom of thought and peace and security. However, the region is a region where superstitious sects roam and Hanafism is supported by the state against these superstitious sects. On the other hand, the ulama, who understand their duty, tried to teach the people who settled in the region as new Muslims, the clean creed of Islam, as well as to write pieces that remind the worldly Muslims of the asr-i saadah. It is seen that Abu'l-Leth also tried to purify the preaching style, which is a prophetic method, from fabricated news and legendary stories, and offered accessible information to his interlocutors to put into practice.
Hicri dördüncü yüzyılda muhaddisler daha çok hadisleri konularına göre ayrıştırdıkları eserler kaleme almışlar ve bu ayrıştırma sürecinde bu kitaplarda sadece merfû değil, mevkuf ve maktu’ rivayetleri de bir araya getirmişlerdir. Daha çok ahkâm hadislerini içerse de biyografi, tarih, zühd ve ahlâka dair rivayetlerin de toplandığı musanneflerle ahlâk ve fezâil konularındaki rivayetleri toplayan vaaz kitapları, bu ayrıştırma döneminde oluşturulmuş hadis edebiyatı türlerinden bazılarıdır. Mev’ıza eserleri, İslam ahlakına sahip olmak isteyenlere verilecek nasihatleri ve vaazlarda kullanılan sünnet malzemesini bir araya getirir. Bu kitaplarından biri de Ebü’l-Leys es-Semerkandî’nin (v.373/983) Tenbîhü’l-Gâfilîn adlı eseridir. Maverâünnehir bölgesinde yaşayan Ebü’l-Leys, o dönemdeki çoğu âlim gibi temel İslam ilimlerinin her alanında eser vermiş velût bir müelliftir; Hanefî mezhebine mensuptur ve daha çok fakihliği ile öne çıkmıştır. Tenbîh’inde ise konu başlıkları altında hadisleri ve selef ulemasının sözlerini derlemiştir. Bu makalenin amacı bu eserin içerdiği ahbârı hadis ilimleri açısından incelemek ve eserin Hanefî hadis anlayışına yaptığı katkıyı ortaya koymaktır. Hanefîliğin Semerkant ekolünde hadis usulüne dair elimizde kısıtlı kaynağın olması, bu ekolün usule dair görüşlerini tespit etme açısından eseri kıymetli hale getirmektedir. Hanefî hadis usulü, yaşadığı uzun süreli çalkantılardan sonra ancak Debûsî (v.430/1039) ile muteber bir kaynağa ulaşmıştır. Dolayısıyla Ebü’l-Leys’in hadis faaliyetleri hakkında eserlerini tahlil ederek yapılacak bir incelemenin önemi açıktır. Ebü’l-Leys’in Mâverâünnehir fıkıh ekolü içerisinde muhaddis olarak anılmadığı halde hadisle ve hadis ilimleri ile de ilgilendiği bu eserle anlaşılmış olmaktadır. Tenbîh’de merfû hadisler, Hanefî geleneğin aksine, senedlerle zikredilmiştir. Görüldüğü kadarı ile tenkide muhtaç olan bu senedlerin zikredilmesi, eseri, diğer muadilleri arasında farklı bir yere koymaktadır.
Tenbîh’in doğru bir şekilde değerlendirilebilmesi için yazıldığı ortamın ve müellifin ilmi kişiliğinin de tahlili gereklidir. Eserin pek çok ilim açısından mümbit bir ortam sağlayan Mâverâünnehir bölgesinde, huzur ve asayişin olduğu, düşünce hürriyetine önem veren bir siyasi otoritenin güvencesinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte bölge, batıl mezheplerin kol gezdiği, Hanefîliğin ise bu batıl mezheplere karşı devlet eliyle desteklendiği bir bölgedir. Vazifesini müdrik âlimler ise yeni Müslüman olarak bölgeye yerleşen ahaliye İslam’ın asli itikadını öğretmek yanında dünyevileşen Müslümanlara da asr-ı saadeti hatırlatan telifler yapmaya gayret etmişlerdir. Ebü’l-Leys’in de nebevî bir metot olan vaaz üslubunu uydurma haberlerden ve efsanevî kıssalardan arındırmaya çalıştığı ve muhataplarına pratik yaşantıya geçirilmesi kolay bilgiler sunduğu görülmektedir.
Ebü’l-Leys es-Semerkandî Tenbîhü’l-Gâfilîn Vaaz Mev’ıza Hadis. Abu Tanbeehü mawiza hadith Hanafism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 49 |