موضوع الدراسة " صيغة جعل ومجالاتها الدلالية في القرآن الكريم من أول سورة البقرة إلى آخر سورة النحل" فعلم الدلالة من أجل علوم القرآن، وأدلها على إعجاز بيانه، وهو علم بدراسة المعنى أو العلم الذي يدرس المعنى، أو ذلك الفرع من علم اللغة الذي يتناول المعنى أو ذلك الفرع الذي يدرس الشروط الواجب توافرها في الرمز حتى يكون قادراً على حمل المعنى. يقصد بها الكيفية التي يتم فيها استعمال المفردات ضمن سياق لغوي معين، وبيان علاقاتها بالعملية الذهنية لأن الألفاظ لا تدل على الأمور الخارجية بل تدل على الأمور الذهنية. وفكرة المجالات الدلالية اتسمت بشمولها واحتوائها كل مفردات اللغة، فقد تنوعت المجالات تبعا لتنوع مفردات اللغة، فلم يكن من الممكن حصرها في مجال معين، فظهرت مجالات متنوعة.
ويشتمل هذا البحث على مقدمة وفيها بيان عن تعريف بالموضوع، تعد نظرية المجالات الدلالية عند المحْدثين أكثر النظريات الدلالية عناية بعلاقة المعنى بالمعنى، وهى نظرية قائمة على أساس تقسيم اللغة على مجموعات من الألفاظ تحمل دلالات مترابطة بعضها مع بعض بنوع من الترابط، وهذا الترابط يكون حقلا أو مجالا دلاليا، يطلق عليه لفظ عام ويضم كل أفراد هذا الحقل، ثم تقسيم المباحث إلى قسمين، المبحث الأول: يشتمل على التعريفات اللغوي والاصطلاحي، كذكر تعريف " جعل" لغة، ثم تعريف الدلالة لغة واصطلاحا، وبعد ذلك بيان علم الدلالة اصطلاحا. وفي المبحث الثاني: طبق البحث فكرة الحقل الدلالي على صيغة صرفية وردت في القرآن الكريم وهي صيغة(جعل) متناولا الآيات الكريمة من أول سورة البقرة إلى آخر سورة النحل التي وردت فيها، عارضا تفسير العلماء الأجلاء لتلك الآيات، مستعينا بهذه التفاسير على إعطاء العنوان المناسب للمجال الذي ظهرت فيه الصيغة، مرتكزا على سياقات ورودها لهذه السياقات من اعتبار في تحديد دلالة اللفظ، ولا يخفى ما للسياق من بالغ الأثر في تحديد معنى الكلمة ضمن نظرية المجالات الدلالية، والسياق القرآني المعجز دليل على قيمية اللفظة والصيغة الصرفية ودقة اختيارها في موضعها اذ لا تنوب عنها غيرها، فجاءت صيغة " جعل " بمعاني مختلفة في الآيات القرآن الكريم، منها: صَيَّرَ، وبَيَّنَ، وَحَكَمَ، والإيجاد، والأمر، والتشريع، والخلق، والتكوين، وفرض.
فكانت مجالاتها لإثبات وحدانية الله سبحانه وتعالى في الذات والصفات وتنزيهه سبحانه وتعالى عن الشريك، وإثبات عقيدة البعث والنشور، وفي بيان أنه تعالى منع الناس عن التزام أمور ما كُلِّفُوا التزامها، وفي بيان أن الكعبة مُعَظَّمَةً في قلوب الناس، وهداية من الله سبحانه وتعالى في أمر القتال، والتذكير بنعم الله على بني إسرائيل، وفي بيان ذكر نعم الله
سبحانه وتعالى على الإنسان في المساكن والملابس، وتنبيه من الله سبحانه وتعالى في أموالكم، وفي بيان إثبات التوحيد ونفي الشرك وبطلان الشركاء، وذكر من آيات كونية دالة على الوحدانية الله سبحانه وتعالى، وفي بيان إنعام الله تعالى على عبده أو على الإنسان، وفي ذكر أن الله سبحانه وتعالى لقد أعطى حرية الاختيار للإنسان، و ابطال ما زعم اليهود أن السبت من شعائر الإسلام، والوفاء بالعهد.
Çalışmanın konusu Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi’nden Nahl Suresi’ne kadar olan kısımda “جعل” (Caale) formunun kullanım ve delalet (anlam) alanlarıdır. Delâlet (anlam) bilimi, Kur’an ilimlerinin en önemlilerindendir. Nitekim Kur’an’ın icazı da büyük oranda delâlet ilminin bulgularıyla anlaşılmaktadır. Delalet ilmi, anlam incelemesi ve araştırması yapılan bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda delalet ilminin, dil bilimleriyle son derece iç içe olduğu söylenebilir. Zira diller kişinin zihnindeki anlamları muhatabına ulaştırmasını sağlayan birer alettir. Delâlet ilmi de bir sembolün anlam taşıyabilmesi için gerekli koşulları inceleyen bilimdir. Dolayısıyla zihindeki anlamların birer sembolü olan kelimeler, bu ilmin önemli bir inceleme konusudur. Dil bilimlerine bakan yönüyle ele alınacak olursa delâlet bilimi, belirli bir dil özelinde kelimelerin kullanım keyfiyetlerini ve bu keyfiyetlerin zihinsel süreçlerle ilişkilerini araştıran bilim şeklinde tanımlanabilir. Kelimelerin dış dünyadaki nesnelere değil, zihinsel olgulara işaret etmesi, söz konusu ilmin konusunun zihinsel ilişkilerle sınırlanmasının temel sebebidir. Söz konusu ilmin alanı, dilin tüm kelimelerini kapsayacak şekilde geniştir. Dilin kelime çeşitliliğine göre anlam alanları da çeşitlenir ve bu nedenle delalet ilminin konusunu belirli bir alanla sınırlamak mümkün değildir. Bu durum, çeşitli anlam alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Çalışmamız bir giriş ve iki ana bölümden oluşmaktadır. Giriş konu hakkında bir tanıtım niteliğindedir. Anlamın anlamla ilişkisini esas alan anlam alanları teorisi, modern dilbilimciler arasında en çok önemsenen teorilerden biridir. Teori, dili birbirine türdeş anlamlar taşıyan kelime gruplarına ayırma esasına dayanmaktadır. Bu türdeş anlamlar bir anlam alanı oluşturur ve bu alana, o alanın tüm üyelerini kapsayan genel bir terim verilir.
Birinci bölümde, dilsel ve terimsel tanımlar yer almaktadır. Burada “جعل” kelimesinin sözlük ve terim anlamları açıklanmıştır. Ardından delalet ilminin terimsel anlamı üzerine durulmuştur. İkinci bölümde ise, Kur'an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nden Nahl Suresi’ne kadar olan kısımda kullanılan “جعل” formu, anlam alanları teorisine göre incelenmiştir. Bu ayetlere dair, Tefsir ilminde öncü konumda olan alimlerin yorumları incelenmiştir. Söz konusu tefsirlerde büyük oranda formun geçtiği bağlamlara uygun alan terimlerinin oluşturulduğu tespit edilmiştir.
Bağlamların kelimenin anlamını belirlemede ne kadar önemli olduğu göz ardı edilemez. Kur'an’ın mucizevi bağlamı, kelimenin ve formunun değeriyle ve yerinde kullanımının doğruluğunun kanıtlanmasıyla direkt ilişkilidir. Bu bağlamda, “جعل” formu, Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerde farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bunlar arasında; oluşturmak, açıklamak, hükmetmek, yaratmak, var etmek, emretmek, yasalaştırmak, yaratmak ve şekillendirmek gibi anlamlar bulunmaktadır.
Bu bağlamda Kur’an-ı Kerim’de “جعل” formunun, büyük oranda Allah Teala’nın ve sıfatlarının birliğini ispat ve O’nu her türlü ortaklıktan tenzih etmek anlam alanlarında kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca, diriliş ve kıyamet inancını ispatlamak için ve insanların, kendilerine yüklenmeyen şeyleri yüklenmekten men edilmesi sadedinde de “جعل” kelimesi kullanılmıştır. Kâbe’nin insanların gönüllerinde yüceltilmiş olduğu, Allah'ın savaş konusunda yol göstermesi, İsrailoğullarına verilen nimetlerin hatırlatılması ve insanların barınma ve giyinmeye dair nimetlerinin belirtilmesi de bu kelimenin anlam alanları arasında yer almaktadır. Allah Teala’ın birliğini gösteren kevnî deliller sadedinde de “جعل” kelimesi kullanılmıştır. Allah'ın kullarına veya insana verdiği nimetlerin belirtilmesi, insanın özgür iradesinin vurgulanması, Yahudilerin Cumartesi gününün İslam'ın bir ritüeli olduğu iddiasının çürütülmesi ve ahde vefa gösterilmesinin gerekliliği de bu anlam alanları arasında yer almaktadır.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |