In this article, the terms muqrī and qārī and the basic characteristics of the people described in this context are examined through analysis in the context of the approaches of Ibn al-Jazarī (d. 833/1429), one of the authorities of the science of recitation. "Muqrī" is one of the names that he describes as a reader and teacher in his works such as Ibn al-Jazarī, al-Nashr fi al-Qırāāt al-ʿAshr, Tayyibah al-Nashr fi al-Qırāāt al-’Ashr and Gāyah al-Nihāyah. He talks about it with the terms “muqrī” and “qārī”; He gives extensive explanations on both subjects, especially in his work Muncid al-Muqriīn and Murshid al-Tālibīn. It is understood that the definitions and definitions made by Ibn al-Jazarī regarding the mentioned terms are in a pioneering position in determining the nature of the relevant terms in the field of recitation. Accordingly, this study covers the basic qualifications for those who teach and read the Holy Qur’ān, mentioned in some other classical sources, especially in the work of Ibn al-Jazarī.
Ibn al-Jazarī devotes the entire first part of his work named Muncid al-Muqriīn and Murshid al-Tālibīn, which consists of seven chapters, to the terms muqrī and qārī in recitation and their necessary characteristics; After the definition of recitation, it deals with the terms muqrī and qārī and touches upon the basic qualifications on the relevant subject. In this context, Ibn al-Jazarī, who describes the muqrī as a scholar of recitation and the qārī as a reader of the Qur’ān, touches upon the issues that muqrī and qārī must comply with and examines issues such as receiving a fee and accepting gifts in the recitation of the Qur’ān. Ibn al-Jazarī especially emphasizes the etiquette that muqrī and qārī should follow. According to him, people with these attributes, who carry the weight of the Qur’ān, should have especially sincere and sincere intentions. These people, who have completed their spiritual education, should not expect any benefit from performing or teaching the Qur’ān. Muqrī and qārī must act with the confidence that they will receive the reward of their deeds in the afterlife in terms of reciting the Qur’ān. While Ibn al-Jazarī mentions his thoughts in Muncid al-Muqriīn, he also makes reference to verses and hadiths when necessary. In Muncid al-Muqriīn, Ibn al-Jazarī gives very remarkable examples from the behaviors of leading recitation scholars regarding the recitation training method of muqrī and qārī. The purpose of this study is to discuss the terms muqrī and qārī and the relevant qualifications in this context in the context of the explanations given by Ibn al-Jazarī in Muncid al-Muqriīn. There is also occasional reference to works such as al-Nashr and Tayyibah al-Nashr. Accordingly, in addition to the views of Ibn al-Jazarī, the study also includes the explanations of al-Nawawī (d. 676/1277) and other names whose thoughts he benefited from on the subject.
Bu makalede kırâat ilminin otoritelerinden İbnü’l-Cezerî (ö. 833/1429)’nin yaklaşımları bağlamında mukrî ile kârî terimleri ve bu kapsamda tarif edilen kişilerin temel vasıfları analiz yöntemiyle incelenmektedir. İbnü’l-Cezerî, en-Neşr fi’l-Kırââti’l-ʿAşr, Tayyibetu’n-Neşr fi’l-Kırââti’l-ʿAşr ve Gâyetu’n-Nihâye gibi eserlerinde öğretici ve okuyucu olarak nitelendirdiği isimlerden “mukrî” ve “kârî” terimleriyle söz etmekte; özellikle de Muncidu’l-Mukriîn ve Murşidu’t-Tâlibîn adlı eserinde her iki konuda geniş izahlara yer vermektedir. İbnü’l-Cezerî’nin bahsi geçen terimlerle ilgili yapmış olduğu tarif ve tanımlamaların ise kırâat alanında ilgili terimlerin mahiyetinin belirlenmesine yönelik önemli bir konumda olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre bu çalışma, Kur’ân-ı Kerîm’i öğreten ve okuyan kimselere yönelik, İbnü’l-Cezerî’nin söz konusu eseri başta olmak üzere diğer bazı klasik kaynaklarda zikredilen temel vasıfları konu edinmektedir.
İbnü’l-Cezerî, yedi bölümden oluşan Muncidu’l-Mukriîn ve Murşidu’t-Tâlibîn isimli eserinin birinci bölümünün tamamını kırâatte mukrî ile kârî terimleri ve bunlarla ilgili gerekli özelliklere ayırmakta; kırâatin tanımından sonra, mukrî ve kârî terimlerini ele alarak temel vasıflara değinmektedir. Bu çerçevede mukrîyi kırâat âlimi, kârîyi ise Kur’ân okuyucusu olarak nitelendiren İbnü’l-Cezerî, mukrî ve kârînin riayet etmesi gereken hususlara değinmekte, Kur’ân kırâatinde ücret alınması ve hediye kabul edilmesi gibi meseleleri konu edinmektedir. İbnü’l-Cezerî, mukrî ve kârînin takınmaları gereken adaba dair vurgular yapmaktadır. Ona göre, Kur’ân’ın ağırlığını üzerinde taşıyan bu sıfatlara sahip kişiler özellikle ihlaslı olmalı ve samimi niyet taşımalıdırlar. Nefis terbiyesini tamamlayan bu kişilerin, Kur’ân kırâatini gerçekleştirmesi veya öğretmesi üzerinden herhangi bir menfaat beklentisi içinde bulunmamaları gerekir. Mukrî ve kârî, Kur’ân kırâati açısından yaptığı amellerin mükâfatını ahirette alacağından emin şekilde hareket etmelidir. İbnü’l-Cezerî, mezkûr eserinde konuyla ilgili düşüncelerini zikrederken, yeri geldikçe âyetlerden ve hadislerden istişhadlarda bulunmaktadır. Yine o, mukrî ve kârînin kırâat eğitim metoduyla ilgili önde gelen kırâat âlimlerinin davranışlarından oldukça dikkat çekici örnekler zikretmektedir. İşte bu çalışmanın amacı, mukrî ile kârî terimleri ve bu kapsamda öne çıkan vasıfları İbnü’l-Cezerî’nin Muncidu’l-Mukriîn’deki açıklamaları bağlamında ele almaktır. Bu çerçevede onun en-Neşr ve Tayyibetu’n-Neşr gibi eserlerine de yer yer müracaat edilmektedir. Çalışmada İbnü’l-Cezerî’nin görüşlerinin yanı sıra, konuyla alakalı istifade ettiği en-Nevevî (ö. 676/1277) ile alanda önde gelen başka isimlerin de açıklamalarına yer verilmektedir.
Bu araştırma makalesinin hazırlanma sürecindeki destek ve yardımlarından ötürü yüksek lisans danışmanım Doç. Dr. Ali BULUT Hocama teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kuran-ı Kerim Okuma ve Kıraat |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |