Küresel ekonomik entegrasyon ile ticaretin önündeki engellerin azaltılması, ülkelerin daha verimli olduğu alanlarda üretim yapmasına, klasik dış ticaret teorisinin ortaya koyduğu yatay uzmanlaşma eğilimine yol açmaktadır. Ancak, küresel ekonomiye katılım sürecinde ticaret hacminin sürekli ve yüksek oranda artması ve bu artışın üretim artışının üzerinde seyretmesi, yatay uzmanlaşma olgusu ile açıklanmaktan uzaktır. Ticaret hacmindeki bu artış, ülkelerin bağımsız üretim süreçlerinin yerini entegre bir üretim sürecinin aldığını göstermektedir. Dikey uzmanlaşma olarak tanımlanan bu süreç; ithal edilen ara malları kullanılarak üretilen ürünlerin ihraç edilmesini ifade eder. Dikey uzmanlaşma, ülkeler nihai malın üretim sürecinin belirli aşamalarında uzmanlaştığında meydana gelmekte ve ticaretin önündeki engellerin azaltılmasının üretim ve ticaret hacmi üzerindeki etkisini oluşturmaktadır. Ülkelerin birbirlerinin faktör donanımlarının sağladığı avantajlardan üretim sürecinde yararlanmaları anlamına gelen bu süreç, nihai malların maliyetini düşürerek rekabet gücünün ve refahın artmasına öncülük etmektedir. Ara malları da dikkate alındığında nihai malın ihracı halinde üretim değerinin üzerinde bir ticaret hacminin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Dikey uzmanlaşma derecesi ülkelerin üretim, ticaret, rekabet gücü
ve istihdam düzeyi üzerinde etkili olduğu gibi, bunun yerel krizlerin
uluslararasılaşması sürecine de katkıda bulunduğu muhakkaktır.
Çalışmamız, Türkiye ekonomisinde dikey uzmanlaşma düzeyinin
ölçülmesini amaçlamaktadır. Elde edilen sonuçlar çerçevesinde küresel
ekonomiye katılım sürecine ilişkin politik çıkarımlar yapmak mümkün
olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 16 Sayı: 1 |