2000’li yılların başından itibaren dünyada hız kazanan büyüme trendi ve likidite bolluğu, 2007 yılı sonunda sıkıntılı bir sürece girmiştir. 2001 krizinden yeni çıkmış ve istikrarlı bir ekonomiye ihtiyaç duyan Türkiye, bu rüzgârın etkisine 2002 yılından itibaren girerken bu süreçte; enflasyon düşmüş, faizler gevşemiş, özelleştirme hız kazanmış ve sermaye piyasalarına yoğun olarak yabancı sermaye girişi olmuştur. Reel sektör ise, piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle profesyonel risk yönetimi anlayışından uzaklaşmış, sürekli büyüme, yabancı kaynaklı kredi kullanımı ve yeni yatırımlar ile ciddi bir borç yükü altına girmiştir. Bunun yanında enerji ve hammadde fiyatlarındaki belirsizliklere kur ve paritelerdeki oynaklıklar da eklendiğinde piyasalar için belirsizlikler ciddi şekilde artmıştır. Reel sektör tarafından kullanılan krediler; kısa, orta ve uzun vadeli Türk Lirası ve yabancı para cinsinden kredilerdir. Yabancı para cinsinden olan krediler nedeniyle firmalar kur riskine maruzdur. Özellikle ithalat ve ihracat yapan firmalar kur riski taşımakta ve korunma (hedging) uygulamaları konusunda da ciddi ölçüde zayıftırlar. Bu çalışmada, reel sektörün kur riskinden korunmada kullanılabileceği en önemli finansal araçlardan birisi olan opsiyon kontratlarının fiyat gelişimleri incelenmiştir. Yapılan analizler için opsiyon kontratları gerçek piyasa verileri ile fiyatlanmıştır. Bu kapsamda Ocak 2007 ve Ekim 2008 tarihleri arasındaki bir ve üç aylık USD/TRL ve EUR/TRL için
algılanan volatilite (implied volatility) datası ve TRL, USD ve EUR cinsi bir
ve üç aylık depo oranları Bloomberg data sağlayıcısından alınmıştır. Reel
sektörün opsiyon kullanımında en çok ilgilendiği konu prim seviyesidir. Prim
ise algılanan volatiliteye bağlı olarak değişmekte ve korunma maliyetini
belirlemektedir. Dolayısıyla, çalışmada opsiyon fiyatlarını etkileyen en
önemli parametrelerden birisi olan ve piyasadaki risk algısına bağlı olarak
değişen algılanan volatilitenin, opsiyon fiyatlarını nasıl etkilediği ve hangi
algılanan volatilite seviyesinde opsiyon priminin reel sektör için uygun
olduğu araştırılmıştır. Ayrıca, prim seviyeleri yükseldiği zaman düz (vanilla)
opsiyon kullanmak yerine hangi stratejiler ve egzotik kontratlar kullanılarak
prim seviyesi düşürülebilir irdelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 15 Sayı: 1 |