Literacy is a concept used mostly for young and adults. Generally, it
includes reading, writing and understanding skills of signs in a language. In
the past, only those who could read and write their name and sign was called
literate. Over time, this limited understanding changed and basic, intermediate
and high level literacy skills came to the agenda. Then, along with functional
literacy, not only reading and writing, but using them in daily life was seen
as a way of preparing individuals for their social, economic and civic duties
and roles. In our world, various literacy approaches are applied to solve the
problem of illiteracy. These are traditional, functional, awareness-raising,
integrated, situational, reflective, family and nutrition literacy. Traditional
literacy approach has been applied in our world between 1900-1965. The
transition to a functional literacy approach took place gradually after 1965.
Then, awareness-raising literacy came to the fore. Nowadays, in many countries,
multiple and various literacy approaches are applied. There are many campaigns
and courses based on these approaches. However, these were not sufficient for a
radical solution to the problem. Even in these days when we entered the 2020s,
there are still 745 million people in the world at the age of 15 and over, and
2 million in our country are illiterate. This has brought to the agenda a new
literacy approach, inclusive literacy. Our wish is to reach a literate world
with this approach.
Okuryazarlık, daha çok genç ve
yetişkinler için kullanılan bir kavramdır. Genel olarak
bir dildeki işaretleri okuma, yazma ve anlama becerilerini
içermektedir. Eskiden sadece adını okuyup yazabilene ve imzasını atabilene
okuryazar deniliyordu. Zamanla bu sınırlı anlayış değişmiş, temel, orta ve üst
düzey okuryazarlık becerileri gündeme gelmiştir. Ardından işlevsel
okuryazarlıkla birlikte sadece okuma ve yazma değil, bunları günlük yaşamda
kullanma, bireyin sosyal, ekonomik, yurttaşlık görev ve rollerine
hazırlanmasının yolu olarak görülmüştür. Dünyamızda okumaz yazmazlık sorununu
çözmek için çeşitli okuryazarlık yaklaşımları uygulanmaktadır. Bunlar
geleneksel, işlevsel, bilinçlendirici, bütünleşik, durumsal, yansıtıcı, aile ve
beslenme okuryazarlığı gibi sıralanmaktadır. Geleneksel okuryazarlık yaklaşımı
dünyamızda 1900-1965 yılları arasında uygulanmıştır. İşlevsel okuryazarlık
yaklaşımına geçiş 1965 yıllarından sonra aşamalı olarak gerçekleşmiştir.
Ardından bilinçlendirici okuryazarlık gündeme gelmiştir. Günümüzde çoğu ülkede
çoklu ve çeşitli okuryazarlık yaklaşımı uygulanmaktadır. Bu yaklaşımlara dayalı
çok sayıda kampanya ve kurs yapılmıştır. Ancak bunlar sorunun köklü bir çözümü
için yeterli olmamıştır. 2020’li yıllara girdiğimiz şu günlerde bile halen
dünyamızda 15 ve daha yukarı yaşlarda 745 milyon, ülkemizde ise 2 milyon
civarında okumaz yazmaz vardır. Bu durum yeni bir okuryazarlık anlayışı olan
kapsayıcı okuryazarlığı gündeme getirmiştir. Dileğimiz bu yaklaşımla okuryazar
bir dünyaya ulaşılmasıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Kasım 2019 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 2 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 3 |