Bu makale
Kazuo Ishiguro’nun 2005 yılında yayınlanan Never
Let Me Go adlı romanı ve Mark Romanek’in bu romanın film adaptasyonunu
karşılaştırmakta ve filmin insan-klon düalizmi bağlamında metinde yaptığı
değişiklikleri tartışmaktadır. Romanın insan, klon, orjinal, kopya
kategorilerini altüst eden yapısökümcü stratejilerini inceleyerek, Ishiguro’nun
metninin bu kategoriler arasındaki hiyerarşiler üzerine kurulu kimliklere
dayalı bilim-kurgu türünden farklılık gösterdiği görülmektedir. Ishiguro
ikilikler üzerine kurulu kimlik oluşumunda kurgu ve anlatının gücünü anlatır ve
bu kimlik oluşumu hem insan hem de klon kimliği için geçerlidir. Filme
baktığımızda ise, insanın klon, yapay, insan-olmayan gibi ötekilere karşı kesin
ve belirlenmiş bir kategori olarak sunulduğu bir bilim-kurgu anlatısı
görmekteyiz.
This article compares Kazuo Ishiguro’s Never
Let Me Go and Mark Romanek’s film adaptation of the text with the same
title. Discussing the novel’s deconstructive strategies through which the
categories of the human, authenticity and copy are unsettled, it is suggested
that Ishiguro’s text distinguishes itself from science fiction genre where
these categories are affirmed by relocating them in a hierarchical
relationship. Ishiguro reveals the power of fiction and stories in constructing
identity based on dualities and this applies to both the clone and the human.
The film, on the other hand, is a reassuring science fiction where the human is
offered as a determined category by setting the identity of the human against
its other- nonhuman or clone.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 18 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.