THE OBSESSION OF THE ART IN EMILE ZOLA'S WORK

Yıl 2012, Sayı: 27, 45 - 56, 13.02.2015

Emel Özkaya

Öz

Başarının sıkıntısı insanı dayanılmaz fiziksel ve ahlaki acı içine sokar. İnsan mutlu ve başarılı bir hayat sürdürmek için önleyici tedbirler almak zorundadır. Fakat bunları abartmamak gerekir. İnsan tutkusunu abartmaya başladığında hayat onu rahatsız etmeye başlar. Sanat eserinin güzelliği yaratıcı gücünü göstermektedir. Sanatçının yaşam sıcaklığı duygularını ifade eder. İnsan gerçek sevgisinin kökeninde bulunan duyguları yansıtır. Bu sevgi bazen devamlı, güçlü ve sürekli bir eğilim gibi ortaya çıktığında saplantı haline dönüşebilir. XIX. yüzyılda resim sanatı sanatçılar için bir tutkuydu. Onlara göre, başarı ancak tutkuyla elde edilir. Claude Lantier, Zola’nın Eser’inde Gervaise Macquart’ın oğlu ve Meyhane’de Auguste Lantier’nin oğlu, tutkulu bir sanatçıdır. Asla sanatından tatmin olmuyor. Açık Hava (Plein Air) isimli tablosundan yeni bir sanat akımı doğar. Christine’nin sevgisine rağmen, arkadaşlarının yardımıyla Claude sanat tutkusu dolu olan birisi olarak hayatına devam eder. Ölen çocuğunun portresi kayıtsızlığını belirler. Ve Claude tamamlanmamış tablonun önünde kendini asar.

Anahtar Kelimeler

Zola, doğalcılık, ortam, soyaçekim, tutku, sanat, saplantı.

L’OBSESSION DE L’ART DANS L’OEUVRE D’EMILE ZOLA

Öz

L’angoisse de la réussite met l’homme à la souffrance physique ou morale intolérable. L’homme doit prendre des mesures préventives pour mener une vie heureuse et réussie, mais il ne faut pas les exagérer. Quand l’homme exagère sa passion, la vie commence à le déranger. La beauté de l’œuvre d’art montre la puissance créatrice, la chaleur de vie de l’artiste qui a la passion d’exprimer ses sentiments. L’être humain reflète ses sentiments dont l’origine se trouve dans un véritable amour. Cet amour peut se transformer parfois en obsession quand il apparaît comme une inclination puissante et durable. Au XIXème siècle, la peinture était une passion pour les artistes. Selon eux, la réussite ne s’obtient que passionnément. Dans L’œuvre de Zola, Claude Lantier, fils de Gervaise Macquart et d’Auguste Lantier dans L’Assommoir, est un peintre passionné. Il ne se contente jamais de son art. Une nouvelle école naît de son tableau intitulé Plein Air. En dépit de l’amour de Christine, les aides de ses camarades, Claude mène une vie pleine de la passion de l’art. Le portrait de son enfant mort détermine son indifférence. Et Claude se pend devant le tableau inachevé.

Anahtar Kelimeler

Zola, naturalisme, milieu, hérédité, passion, art, obsession

THE OBSESSION OF THE ART IN EMILE ZOLA'S WORK

Öz