İki büyük dünya savaşı ve endüstri devriminin hemen sonrasında yaşanan sosyal, politik ve
ekonomik değişimin etkileri insan yaşamının her alanında doğrudan duyumsanmıştır. Böylesi boğucu
bir ortamda, kendini dünyaya atılmış gibi duyumsayan insan, tüm umutlarını yitirmiş, yaşamdan hiçbir
şey beklemez hale gelmiştir. Yaşam da ölüm de boş ve anlamsızdır. Ne yaşamı ne de ölümü kendi
elindedir. Varlık sorunsalıyla kuşatılmış ve onun üstesinden gelmeye çalışan birey, büyük bir boşluk
içinde bulur kendini. Varlığın anlamının arayışında önce kendini, sonra da varlığın özden önce
biçimlendiğini keşfeder yani önce var olduğunu ardından kendi özünü yarattığını bulgular. Başka bir
deyişle, kendini nasıl tanımlarsa öyle olur. Kendi özünü oluşturmaya çabalarken kendisini yeniden
anlar, ayırdına varır, diğerlerini ve yaşamı tanır. Bu oluşumda hem seçer hem seçilir. Aynı çağda ve
ortamda beliren Varoluşçuluk ve Uyumsuz Tiyatro arasında benzerliklerin olduğu açıktır. Bu
düşünceden hareketle, bu çalışmada, Uyumsuz Tiyatronun iki başat yazarı ve oyunu incelenmiştir.
lonesco'nun La Leçon (Ders) ve Tardieu'nün La Polltesse lnutile (Gereksiz Terbiye) isimli oyunları
Varoluşçuluğun temel ilkeleri yönünden ele alınmıştır.
Ders Gereksiz Terbiye Varoluşçuluk Uyumsuz Tiyatro Ionesco Tardieu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Gönderilme Tarihi | 13 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 18 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.