Büyükşehir
teması, Avrupa’da sanayi inkılabının gerçekleşmesinden sonra 19. Yüzyılda
edebiyatta hızla yer bulmaya başlar. İnsanlarda büyük şehir algısı iki farklı
şekilde ortaya çıkar. Bunlardan birincisi büyük şehrin kirli, yorucu, hızlı ve
dönüştürücü olduğu, diğeri de içerisinde sinema, tiyatro, alışveriş, sosyal
ilişkiler ve daha bir çok imkanı barındıran bir mekan olduğu yönündedir. Büyük
şehir teması en çok da 20. Yüzyıl romanlarında ve şiirlerinde işlenmiştir.
Alman edebiyatında en ünlü büyük şehir romanı olarak Alfred Döblin’in “Berlin
Alexanderplatz” (1929) gösterilmektedir. Burada dikkat çeken nokta ise I. Dünya
Savaşı’ndan sonra ve II. Dünya Savaşı’ndan önce yazılan büyük şehir temalı
eserlerin çoğunun, büyük şehir olarak Berlin’i konu almalarıdır. Bunlardan
birisi de çalışmaya konu olan Erich Kastner’in eserleridir. Kastner’in en ünlü
romanı olan “Fabian” da Berlin’de geçmektedir. Diğer eserlerinden “Emil” romanı
ile “Besuch vom Lande” şiiri de yine Berlin şehrinde geçer. 20. yüzyıl
edebiyatı konularını çoğu kez büyükşehirden almıştır, çünkü büyükşehir insan
üzerinde derin izler bırakır. Sanayii inkılabı ile birlikte köyden kente göçün
başlaması ve bunun neticesinde şehirlerde gecekondulaşmanın artması bu tür
yerlerde gettolaşmaya neden olur. Sınıflar arası mücadele daha fazla çalışmayı,
işe yetişme kaygısını da beraberinde getirir. Bunun yanında çalışma saatlerinin
uzunluğu, aile bireylerinin birbirinden uzaklaşması, mutluluğun aile dışında
aranması da yabancılaşmayı doğurmuştur. Tüm bu olumsuzluklar büyükşehrin,
köyden kente göç eden insana hazırladığı tuzaklar olmuştur.
Metropolitan concept started to
take part in literature quickly after the industrial revolution in 19. century
in Europe. Metropolitan concept appears in people in two different ways. One of
them is that, the big city is dirty, burdensome, fast, transformative and the
other is that in a metropolitan city there are cinema, theater, shopping,
social relationships and lots of other various opportunities. Metropolitan
concept is proccessed majorly in 20. century novel and poetry. In German literature
, “Berlin Alexanderplatz (1929)” of Alferd Döblin is shown as the most famous
metropolitan novel. The conspicuous point here is that most of the literary
works written about metropolitan after the First World War and before Second
World War talk over Berlin as a metropolitan city. One of them is Eric
Kastner’s works which have been the subject of this study. “Fabian”, the most
famous work of Kastner, also takes place in Berlin. Among his other works, the
novel “Emil” and the poem “Besuch vom Lande” also take place in Berlin, too.
20th century literature takes its topic from metropolitan cities most of the
time, because metropolitans leave profound impression on the person. The
startup of migration from the village to the city with the industrial revolution
and as a result of this, the increase of squatter settlement in the cities
cause to the ghettoization. The struggle between social classes leads to the
anxiety of getting to work on time and working harder. Besides, the longness of
working hours, becoming distanced with the family members, the pursuit of
happiness apart from family lead to alienation. All of these unfavorableness
becomes a springe which the metropolitan cities prepare for the people who migrate from village to city.
German literature analysis of the novel big city New Objectivity
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ağustos 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 36 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.