Since the ancient times, in order to continue the
tradition of trade in the opposite shores of the sea of Oman, Arab merchants
who were living in Indian shores were in close contact like marriage, similar to those that had moved in
Arabia due to economic, military and similar needs. After accepting Islam,
Arabs who aimed adding conquest and reporting to their goals in these
geographical areas that were not unfamiliar to them, were directed and turned
to Gaza. The expansion of Islamic state along the flow of the river Indus
continued during the caliphs Umar, Uthman and Ali. While they were fighting
against the Byzantine Empire in the west, they concentrated their attacks on
Karachi (Dibal) and vicinity which is in the state of Sindh in Pakistan now
with active mobile troops in the east. In the 659’s, Muslims, who climbed to
the Mount Kikan (Kaikan), without being able to enjoy the victory with the news
of the death of Ali the Caliph, turned to Makran, the operation centre.
Successes with cohesive unit and exhausting wars, the seizure of a substantial
part of the environment of Sindh and holding control in their hands helped to
remove the obstacles against the spread of Islam in the sub-Indian continent.
At the time of Hulefa Rashid, the process of these regions’ becoming Islamic
locations and the background of the success of Mohammad b. Kassim were prepared.
Eski
devirlerden itibaren Umman Denizi’nin karşı kıyılarıyla ticaret geleneğini sürdürmek
için Hindistan sahillerinde oturan Arap tüccarlar ile buralardan iktisadî,
askeri vs. nedenlerle Arabistan’a gelip yerleşen kesimler; evlilik vb. yollarla
yakın bir ilişki içerisindeydiler. Dolayısıyla Araplar, İslâm’a girdikten sonra
tebliğ ve fetih gibi ulvî gayeleri de ekleyerek yabancısı olmadıkları bu
coğrafyaya gazaya çıkmışlardır. İndus Nehrine dayanan akınlarını İslâm
devletinin hudutlarının hızla genişlediği Hz. Ömer, Osman ve Ali dönemlerinde
sürdürmüşlerdir. Batıda Bizans karşısında ilerlerken doğuda da hareketli
birliklerle taarruzlarını; Hint alt kıtasındaki tarihî bölgede yani bugünkü
Pakistan’ın Sind (Sindh) eyaletinde Karaçi (Dibal) ve civarında
yoğunlaştırmışlardır. 659'larda Kîkan Dağlarına ulaşan Müslümanlar;
zaferlerinin tadını çıkaramadan Hz. Ali’nin şehadet haberiyle harekât üssü
Mekran’a dönmüşlerdir. Sızma harekâtı ve yıpratma savaşları tarzındaki
başarıların yanı sıra belli oranda Sind Bölgesinin fethedilip yollarının
kontrol altına alınmasıyla, Hint alt kıtasına İslâm’ın yayılmasının önündeki
engeller kaldırılmıştır. Hulefâ-yi Râşidîn Döneminde, ihtiyat terkedilmeksizin
bahsedilen yerlerin; birer İslâm beldesi olma sürecinin ve Muhammed b. Kasım’ın
başarılarının zemini hazırlanmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 37 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.