Amaç: Bu in vitro pilot çalışmanın amacı, Er-YAG
lazer kullanılarak elde edilen çürükten etkilenmiş
dentine uygulanan üniversal adeziv sistemin
mikrogerilim bağlanma dayanımını (µTBS)
değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: Koronal çürüklü on daimi
molar diş üniversal adezivin farklı uygulama
tekniğine göre iki gruba ayrıldı; kendinden asitli
(grup 1) ve asitle ve yıka (grup 2). Er:YAG
(200mJ/4Hz) lazer, yumuşak ve demineralize
dentin kaldırılana kadar diş yüzeyine uygulandı.
Single bond universal adeziv (3M ESPE) üretici
firma talimatlarına göre diş yüzeylerine uygulandı
ve dişler ışıkla sertleşen kompozit ile restore edildi
(Universal restorative 200 3M, ESPE). Hazırlanmış
örnekler, termal siklus cihazında (10 saniye
bekletme süresi ile, 5°C -55°C 'de 2500 devir)
yaşlandırıldıktan sonra mikro gerilim testi için
elmas bıçak ile kesildi. Elde edilen kesitler
mikrogerilim bağlanma dayanımı testine tabi
tutuldu. Elde dilen veriler Mann-Whitney U testi
(P=0.05) (SPSS Windows 15.0) ile analiz edildi.
Her gruptan bir diş örneği taramalı elektron
mikroskobu kullanılarak incelendi.
Bulgular: Bu çalışmanın sonuçlarına göre grup 1
de daha fazla mikrogerilim bağlanma dayanımı
değeri bulunmakla birlikte bu iki grup arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi
(p > 0.05). SEM bulgularına göre grup 1 de
kompozit rezin-dentin bağlanma ara yüzeyinde
oluşan hibrit tabakasının daha ince iken, grup 2 de
daha kalın bir tabaka oluştuğu gözlendi.
Sonuç: Bu pilot çalışma sonucunda Er-YAG lazer
ile çürük temizlenmesinin ardından molar dişlerin
restore edilmesinde üniversal adeziv sistemin
kendinden asitli ve asitle ve yıka şeklindeki
uygulamasının kullanılabileceği sonucuna
varılmıştır.
Adesiv sistemler Er-YAG lazer mikrogerilim bağlanma dayanımı universal adesiv
Background: The aim of this study was to evaluate the microtensile bond strength (μTBS) of an universal adhesive system on Er-YAG laser treated caries affected dentine.Methods: Ten molar teeth with coronal caries were randomly divided into two groups according to the bonding technique performed (group 1); self-etch adhesive (group 2), etch&rinse approach, Er:YAG (200mJ/4Hz; noncontact) laser was used to remove caries, and the teeth were irradiated until the soft and demineralized dentin removed. Then Single bond universal adhesive agent (3M ESPE) was applied to teeth according to the manufacturers’ instructions and restored with the same light-cured composite resin material (Universal restorative 200 3M, ESPE). Teeth were then subjected to thermocycling for 2500 cycles at a temperature of 5°C and 55°C with a dwell time of 10 seconds. Resin-dentin sticks (n=10) were obtained with diamond saw and subjected to μTBS test. One tooth of each group was examined using scanning electron microscopy. Statistical analysis was performed in SPSS for Windows 15.0. Mann-Whitney U test was used for comparing the groups at a significance level of p0.05). One of the sample from each group was examined using scaning electron microscopy.Results: Although higher μTBS record obtained from group 1, between these two groups statistically significant difference was not observed (p > 0.05). Hybrid layer formation between composite resin and dentin bonding interface was a thin layer observed by SEM in group 1, in group 2 a thick hybrid layer was found.Conclusion: It can be concluded that both self-etch approach and etch & rinse approach can be used for adhesive restorations to caries affected dentine after Er-YAG laser irradiation of molar teeth.
Adhesive systems Er-YAG laser microtensile bond strength universal adhesive
Diğer ID | JA24CK78BM |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |
Selcuk Dental Journal Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.