Amaç: Bu çalışmada DMFT (çürük-kayıp-dolgulu diş sayısı) indeksine göre farklı çürük risk grubundaki genç yetişkin bireylerin daimi birinci büyük azı dişinde çürük görülme sıklığı ile oral hijyen faktörleri arasındaki ilişki değerlendirildi.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma için 18 yaşındaki 360 genç yetişkin birey değerlendirildi. Birinci büyük azı dişinin çürük tespiti Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kriterleri kullanılarak yapıldı. Bireylerin genel çürük deneyimi (DMFT) baz alınarak 3 farklı risk grubu oluşturuldu. DMFT si 0-2 olanlar Düşük Risk (R1), 3-5 olanlar Orta Risk (R2), 6 veya daha fazla olanlar ise Yüksek Risk (R3) grubuna dahil edildi. İstatistik analiz için Chi-square testi kullanıldı.Bulgular: Her risk grubu 120 bireyden oluştu. Toplamda 360 bireyin %23,6 sının bütün 1. büyük azı dişlerinin sağlam olduğu, %17,2’ sinin ise bütün 1.büyük azı dişlerinin çürük olduğu tespit edildi. Dört birinci büyük azı dişinin sağlam olma sıklığı R1 grubunda (%61), R2 grubunda (%8) ve R3 grubunda (%1) olarak bulundu. Birinci büyük azı dişinin çürük durumu ile diş fırçalama sıklığı arasında anlamlı ilişki bulunurken (p=0.017), diş hekimine gitme sıklığı (p=0,506), yatmadan önce fırçalama (p=0,091), florlu diş macunu kullanımı (p=0,425) ve topikal flor uygulatma (p=0,326) arasında anlamlı ilişki bulunamadı.Sonuç: Bu bireylerde birinci büyük azı dişi çürüme oranının oldukça yüksek olduğu ve genel DMFT değerinin yükselmesinde bu dişin önemli bir etkiye sahip olduğu görüldü. Diş fırçalama sıklığı arttıkça birinci büyük azı dişlerinde çürük görülme oranı azaldığından genç bireylerin diş fırçalama sıklıklarını arttırmaları tavsiye edilebilir.
Background: The present study determined the
prevalence of first permanent molar (FPM) caries among
young adults and the correlation of the prevalence of
caries in relation with the oral hygiene factors.
Methods: Three hundred and sixty young adult (18 years
old) were assessed for this study. The WHO criteria were
utilized to diagnose the carious status of the FMPs.
Caries experience was categorized according to DMFT
for R1 (low caries experience), R2 (moderate caries
experience) and R3 (high caries experience) groups. Chisquare
test was used for statistical analyze.
Results: The sample consisted of 120 subjects from
each risk group. In total, %23,6 had all of their FPMs
sound and %17,2 had all FPMs carious. The prevalence
of four sound FPMs varied according to risk groups with
the highest (%61) amongst the R1 group, while
significantly decrease in (%8) R2 and (%1) R3 groups.
There was an association was found with FPMs carious
and frequency of tooth brushing (p=0,017). There were
no significant association with FPMs carious and visiting
the dentist (p=0,506), brushing before bedtime
(p=0,091), fluoridated toothpaste (p=0,425) and topical
fluor application (p=0,326).
Conclusion: The prevalence of caries of the FPM was
high and increased with increasing DMFT level. The level
of tooth brushing had a positive correlation with the
caries levels amongst young subjects.
Diğer ID | JA45NP46ZD |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Selcuk Dental Journal Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.