Üretimde kullanılan güç (enerji) mekanizmasındaki radikal değişim ile sanayi kapitalizmine geçişin kapısı aralanmıştır. 18. yüzyıla kadar insan ve hayvan gücü temelinde gerçekleştirilen üretim, buharlı makinelerin fabrika sistemine entegre edilmesiyle doğanın diğer güçlerinden de yararlanma imkânını beraberinde getirmiştir. 19. yy’ın son çeyreğine gelindiğinde güç kaynağı olarak kömür, petrol ve doğalgaz gibi yüksek karbon içerikli fosil yakıt kullanımına geçilmiştir. Günümüze değin üretim sürecine koşut olarak fosil yakıt kullanım miktarındaki yoğunluk karbondioksit (CO2) salınımını önemli ölçüde yükseltmiş, bu durum sıcaklığın atmosferde tutulmasına yardımcı olan sera gazı konsantrasyonunu arttırmıştır. Atmosferik sera gazı konsantrasyonundaki ilerleyiş yer kürenin normalin üzerinde ısınmasının koşullarını oluşturmuş ve iklim değişikliğine davetiye çıkartmıştır. İnsanlık son yarım yüzyılda iklim değişikliğinin neden olduğu pek çok doğal felaketle karşılaşmıştır. Genel olarak ekolojik krizler özel olarak iklim değişikliğinin arka planında kuşkusuz kar odaklı üretim biçiminin önemli bir payı söz konusudur. Kapitalist üretim biçimindeki plansızlık doğal çevre üzerinde negatif dışsallık yaratmış, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi yakıcı ekolojik sorunların ortaya çıkmasına zemin oluşturmuştur. Çalışmanın amacı, kapitalist üretim ilişkisinin varlığı altında sürdürülebilirlik anlayışının sınırlarını tartışmaya açmaktır. Bu çerçevede 1980-2019 yılları arasında 10 yükselen piyasa ekonomisindeki (Brezilya, Çekya, Macaristan, Malezya, Meksika, Polonya, Güney Afrika, Tayvan, Tayland ve Türkiye) ekolojik sürdürülebilirlik düzeyi doğrusal ve doğrusal olmayan birim kök test yöntemleriyle araştırılmıştır. Nitekim daha güvenilir sonuçlar vereceği düşünülen Kruse (2011) ve Hu ve Chen (2016) doğrusal olmayan birim kök testi sonuçlarına göre Çekya ve Tayland dışındaki diğer sekiz yükselen piyasa ekonomisinde ekolojik sürdürülebilirliğin sağlanmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla ülke ve zaman boyutu dikkate alındığında kapitalizm ile sürdürülebilirlik anlayışı arasında paradoksal bir ilişkinin varlığı ortaya konmuştur.
Yükselen Piyasa Ekonomileri Doğrusal Birim Kök Testi Doğrusal Olmayan Birim Kök Testi
To date, the intensity of the use of fossil fuels has significantly increased the emission of carbon dioxide (CO2) and it has been argued that this situation increases the concentration of greenhouse gases that help keep the temperature in the atmosphere. In addition, it has been revealed that the increase in greenhouse gas concentration causes global warming and climate change. Looking at the last half century, it has been seen that there has been a great increase in the frequency of natural events caused by global warming and climate change. Undoubtedly, the share of profit-centered production relationship is quite high in the background of ecological crises in general and climate change in particular. In this context, the lack of planning in the production and consumption process in the shadow of the capitalist world has created a negative externality on the natural environment and has created the basis for the emergence of burning ecological problems such as global warming and climate change. This study aims to investigate whether an understanding of sustainability is possible under the existence of capitalist production relations. In this context, the ecological sustainability level of 10 emerging market economies (Brazil, Czechia, Hungary, Malaysia, Mexico, Poland, South Africa, Taiwan, Thailand and Turkey) between 1980-2019 was investigated by linear and nonlinear unit root test methods. As a matter of fact, according to the nonlinear unit root test results of Kruse (2011) and Hu and Chen (2016), which are thought to give more reliable results, it has been determined that ecological sustainability is not achieved in eight emerging market economies except Czechia and Thailand. Therefore, considering the country and time constraint, it has been determined that there is a paradox relationship between capitalism and the sustainability approach.
Emerging Market Economies Linear Unit Root Tests Nonlinear Unit Root Tests
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.