Sosyal Devlet çağdaşlaşmanın gereğidir. Sosyal Devlet anlayışının temelinde ise, devleti oluşturan bireylerin sosyal güvenliğini sağlayan kuramların en iyi şekilde organize edilmesi ve etkin çalıştırılması yatmaktadır.
Sosyal güvenlik, devleti oluşturan bireylerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçları karşılamayı Devlet gözetim ve denetiminde güvence altına almayı amaç edinmiş, sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve sigortaların meydana getirdiği sistemler bütünüdür. İhtiyaç sahiplerine devlet tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımlar sosyal yardım, bireylerin hayat standartlarını ve şartlarını iyileştirmeye yönelik yapılan hizmetler sosyal hizmet, prim ödeyerek karşılığında devletten kendisine ve bakmakla yükümlü olduklarına kişisel yararlar sağlayan sosyal güvenlik sistemi ise sigorta olarak tanımlanmaktadır.
Çağdaş dünyada sosyal güvenlik uygulamaları, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin önemli göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Tarihte sosyal güvenlik uygulamalarının örnekleri toplumsal dayanışma yoluyla yaşanmıştır.
Sosyal güvenlik, sanayi devrimi sonrası gelişmiş toplumlarda ortaya çıkmış olan bir kavramdır. 14 Ağustos 1935 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerinde Sosyal Güvenlik Kanunu (Social Security Act) ile literatüre girmiş bulunan sosyal güvenlik kavramı değişik şekillerde tanımlanmıştır. Sosyal güvenlik her fert ve toplum için bir ihtiyaçtır ve hayatın çeşitli kademelerinde ortaya çıkan fizyolojik ve sosyal ihtiyaçlara yöneliktir1.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Mayıs 2014 |
Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1999 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.