1989 yılı sonrasında Türkiye ekonomisinde uygulamaya konan finansal liberalizasyon politikaları, reel faizlerin pozitif oranlara yükseltilmesi ve finansal kaynak miktarındaki artış gibi sonuçları dolayısıyla ekonomide önemli değişikliklere yol açmıştır. Bu tür politikalar sonucunda özel sektör tasarruf hacmi ve yabancı sermaye girişi yoluyla ülkeye gelen yabancı tasarrufların artışı aynı zamanda finansal derinleşmenin sağlanmasına da hizmet etmiştir. Bu çalışmada öncelikle finansal baskı politikalarının ekonomide yol açacağı olumsuzluklar nedeniyle terk edilmesi gerektiğini savunan ve finansal liberalizasyon hipotezi olarak da bilinen McKinnon-Shaw hipotezi tanımlanmıştır. Ardından liberalizasyonda uygun sıralamanın ne olabileceği ve liberalizasyona yönelik eleştirilere dair bilgilere yer verilmiştir. Son olarak ise Türkiye ekonomisinin finansal liberalizasyon sürecinde bazı makro değişkenler ve gelir dağılımındaki değişim 1989-2004 dönemine ait veriler kullanılarak incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Mayıs 2014 |
Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 13 Sayı: 1-2 |
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.