During the excavations carried out at Olba since 2010 a number of glass fragments belonging to the lamps were discovered at several sectors such as the theater, the monastery and the burial areas as well as the rock-cut grounds reserved for the funerary cult. After a detailed study of this material we are able to identify three main types of glass lamps: “handled,” “stemmed,” and “conical with a knob base.” Based on their general appearance and details of their handles several sub-groups of the “handled” lamps can also be established. The discovery of all these forms which are considered as typical for Late Antique Period reveals the use of glass lamps for the illumination of interiors at Olba. Many fragments of metal polycandela, lamp hangers and wick holders on the site also confirms the wide spread use of glass lamps in the ancient city. Our research on glass lamp fragments pointed out a chronology starting from the AD 4th century until the end of the AD 7th century when Olba was abandoned.
Olba’da tiyatro, manastır ve ölü kültü ve mezarlık alanlarında 2010 yılından başlayarak yapılan kazılarda çok sayıda cam kandil parçası ele geçmiş bulunmaktadır. Bunlar üzerinde yapılan ayrıntılı araştırmalar sonucunda üç temel tipi belirlemek mümkün olmuştur. Bunlar “kulplu”, “saplı” ve “düğme dipli konik gövdeli” tiplerdir. Kulplu kandillerin biçimsel özellikleri, kulplarının gösterdiği farklı özellikler temel alınarak, bunlara ait bazı alt gruplar da tespit edilmiştir. Geç Antik Dönem Roma camcılığında tipik sayılan bu formların örneklerinin Olba’da saptanmış olması, kentte iç mekânların aydınlatılmasında cam kandillerin sıkça kullanılmakta olduğunu yansıtmaktadır. Cam kandillerle birlikte kullanılan madeni polycandelon, kandil askısı ve fitil tutacaklarına ait çok sayıda parçanın da kazılarda ele geçmesi, cam kandillerin aydınlatmadaki rollerini doğrulayan buluntulardır. Çalışmalarımız, Olba’da cam kandillerin MS 4. yüzyıldan başlayarak, kentteki yerleşimin son bulduğu MS 7. yüzyıl sonlarına dek kullanıldıklarını göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 8 |