Ash’arîyye and Mâtürîdyye are two important schools of Ahl as-Sunnah, which started to be formed in the field of belief and kalam at the end of the Hijri 3th century. It is clear that there are differences of opinion between these two schools on some issues. According to some, these are considered minor verbal disputes, while others consider them serious deep disputes. In our opinion, the differences of opinion between Ash’arîyye and Mâtürîdyye on matters such as human will and freedom, beauty and ugly, mystery in Allah’s actions, cause-effect relationship, etc. are serious conflicts. Because the differences in the subjects are the issues directly reflected in individual and social life. Some of the views of the Ash’arîyye were clearly spread in the Turkish world through the Nizâmiye Madrases during the Seljuk period, and in the following processes, Sadeddin et-Teftazani’s work named “Şerhu’l-Akaid” and many Ash’arî theologians were taught in Ottoman Madrasas. The Ash’ari interpretation of religion has been quite effective among the Turks. It is remarkable that the Ottoman Empire entered a period of stagnation and decline after this influence. In our article, we will evaluate the history of the Mâturîdîyye word in the Turkish-Islamic world, the reasons for the assignment of only Shafi-Ash’ari scholars in Nizamiye Madrases, the entry of the Ash’ari theology into Ottoman madrasas, its effects and the reflections of this influence on individual and social life.
Sadeddin Et-Teftazanî Şerhu’l-Akaid Ottoman Madrases As’hariyye Turkish World
Eş’arîyye ve Mâtürîdîyye hicri üçüncü asrın sonlarında akaid ve kelam alanında teşekkül etmeye başlayan Ehl-i sünnetin iki önemli ekolüdür. Bu iki ekol arasında bazı konularda görüş ayrılıklarının olduğu açıktır. Bazılarına göre bunlar önemsiz lafzi ihtilaflar olarak kabul edilirken bazıları söz konusu ihtilafları ciddi derin ihtilaflar olarak değerlendirmektedir. Bize göre de insan iradesi ve özgürlüğü hüsün/güzel ve kubuh/çirkin, Allah’ın fiillerinde hikmet, sebep-sonuç ilişkisi vb. konularda Eş’arîyye ile Mâtürîdîyye arasındaki görüş ayrılıkları ciddi ihtilaflardır. Çünkü konulardaki farklılıklar doğrudan bireysel ve toplumsal hayata yansıyan konulardır. Eş’arîyye’nin bazı görüşleri belirgin bir şekilde Selçuklular döneminde Nizâmiye Medreseleri aracılığı ile Türk dünyasında yayılmaya başlamış, sonraki süreçlerde Sadeddin et-Teftazanî’nin “Şerhu’l-Akaid” adlı eseri başta olmak üzere pek çok Eş’arî kelam âliminin eserlerinin Osmanlı Medreselerinde okutulmasıyla Eş’arî din yorumu Türkler arasında hayli etkili olmuştur. Osmanlı Devletinin duraklama ve gerileme dönemine bu etkilenme sonrasında girmiş olması oldukça dikkat çekicidir. Biz makalemizde Mâtürîdîyye kelamının Türk-İslam dünyasındaki serencamını, Nizamiye Medreselerinde sadece Şafii-Eş’arî âlimlerin görevlendirilme sebeplerini, Eş’arî kelamının Osmanlı medreselerine girişini, etkilerini ve bu etkilenmenin bireysel ve sosyal hayattaki yansımalarını değerlendireceğiz.
Sadeddin Et-Teftazanî Şerhu’l-Akaid Osmanlı Medreseleri Eş’arîyye Türk dünyası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 28 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |