Bu çalışmanın amacı; Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 176 Sayılı Sözleşmesinin maden işçilerinin iş sağlığı ve güvenliği üzerinde meydana getirdiği değişiklikleri literatür taraması ve istatistiki veriler ışığında değerlendirilmektir. Ekonomik anlamda bireyler ve işletmeler açısından geçmişten günümüze kadar kullanılan dünyanın en önemli enerji kaynaklarından birisi olarak tanımlanan kömür, sosyal açıdan kömür madeni çalışanları için bir geçim kaynağı niteliğindedir. Teknolojinin ilerlemesi ve yaşanan bir takım kazalar sonrası elde edilen deneyimler sonucu gelişmiş ülkelerde bu sektörde yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıklarının oranlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Aynı felaketleri son yıllarda sıkça yaşayan Türkiye’nin de acı deneyimlerden ders çıkararak, mevcut uluslararası sözleşmeler ışığında madencilik sektöründeki iş sağlığı ve güvenliği kurallarını yeniden düzenleyerek, felaketlerin önüne geçmesi beklenmektedir. Çalışmada; Türkiye’nin madencilik sektörüne yönelik kabul ettiği yasaların, iş sağlığı ve güvenliği açısından 176 sayılı sözleşmeye göre daha ayrıntılı noktalar içerirken, Sözleşmenin kabulü ile birlikte sosyal tarafların iş sağlığı ve güvenliği konularında daha fazla sorumluluk almaları gerektiği vurgusu yapılmaktadır. İş kazalarının azaltılmasında çalışanların bilinçlendirilmeleri, sosyal diyalog, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması ve örgütlü işgücünün önemi çözüm olarak sunulmaktadır.
.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 3 |