emeklilik sistemlerinin tüm dünyada önemini artırmaktadır. Bununla beraber mali sürdürülebilirliğe odaklı emeklilik reformları bu amaçlara ulaşılmasını zorlaştırabilmektedir. 1999/2008 emeklilik reformlarında, Türkiye’de mali sürdürülebilirliği esas alan parametrik değişiklikler ön plana çıkmıştır. Diğer taraftan 2002-2018 döneminde aylıkları yüksek oranlarda artıran düzenlemeler yapılmıştır. Eurostat istatistikleri Türkiye’de yaşlı yoksulluğunun birçok Avrupa ülkesine kıyasla daha yüksek seviyede olduğunu, 50-64 yaş grubunda ise Türkiye’nin daha iyi durumda olduğunu göstermektedir. Çalışmada, emekli aylığı, dul / yetim aylığı, malul / sakat aylığı ve 65 yaş aylığı alan kesimler, yaş grubu ve cinsiyet bazında analiz edilerek Türkiye’deki emeklilik sistemlerinin yaşlı yoksulluğuna ve emekli yoksulluğuna etkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan yaklaşık 22 bin hane ve 78 bin birey verisini içeren 2017 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasının ham verileri STATA programı kullanılarak kesit veri analiz yöntemiyle incelenmiştir. Analiz sonuçları, aylık ödemelerinin emekli yoksulluğunu ve yaşlı yoksulluğunu önemli ölçüde azalttığını ortaya koymaktadır. Bununla beraber emeklilik kapsamı dışındaki nüfus oranının yüksekliği ve 65 yaş aylığı miktarının düşüklüğü yaşlı yoksulluk oranının yüksek olmasında etkili olmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |