Türkiye’de faaliyet gösteren hemen her işletme ve işyerlerinde, iş dağılımını organizeye etmeye
yönelik bir hiyerarşik yapı olduğu gözlenmektedir. Ancak söz konusu yapı, üretime yönelik
olduğundan, görev dağılımı da bu amaca matuf olarak yapılmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği alanında,
çalışanların ve işverenin görev dağılımını ayrıntılı olarak ortaya koyabilen bir sistemi görebilmek ise
neredeyse imkânsızdır. Bu durum, işyerlerinde gerçekleşen bir iş kazası sonrası açılan davalarda,
gerçek sorumlunun belirlenmesini güçleştirmektedir. İşyerlerinde kimin hangi konudan ve nereye
kadar sorumlu olduğunu belirleyen ve bunu yaparken de işçinin eğitim ve yeteneklerini dikkate alan
bir sisteme rastlayabilmek mümkün olamamaktadır. O sebeple olayın yargıya intikali sonrasında,
işyerindeki görev, yetki ve sorumlulukların tespitinde, ister istemez, o işyerinde üretime yönelik
hazırlanmış hiyerarşik yapı dikkate alınmakta ve gerçek sorumlunun tespitinde ya da bu
sorumluluğun kapsamında hatalar yapılabilmektedir. Bu çalışmada, işyerlerinde iş sağlığı ve
güvenliği alanındaki görev, yetki ve sorumlulukların farklı bir anlayışla dağıtılması gerektiği ve
bunun da iş sağlığı ve güvenliği hiyerarşisi olarak tanımlanabileceği ortaya konulmaya
çalışılmaktadır.