1970’lere kadar devam ettiği kabul edilen ve refah devletinin altın çağı olarak
isimlendirilen dönemde; devletlerin sosyal politika harcamalarında artış yaşanmış, sosyal koruma ve sosyal
güvenlik; vatandaşlar için bir hak, devlet için ise bir yükümlülük olarak görülmeye başlanmıştır. 1980 sonrası küresel gelişmeler ve
neo-liberal ekonomi politikalarıyla birlikte değişen anlayış ise; geçmiş dönemde refah devletinin temel
sorumluluğu olarak görülen yükümlülüklerde bir geri çekilme
yaratmıştır. Çalışma
hayatında ortaya çıkan ve artık küresel ölçekte
etkiye sahip sorunların giderilmesinde uluslararası örgütlerin etkinlik
kazanmaya başladığı bu dönemde; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO); sosyal
güvenlik, eşitlik, sosyal diyalog ve temel haklar göstergeleri ile
şekillendirdiği “Düzgün İş (Decent Work)” kavramını
uluslararası gündeme taşımıştır.
Literatüre dayalı bir derleme çalışması olarak kurgulanan bu çalışmada; refah
devletinin 1970’lerden günümüze
yaşadığı bu dönüşüm süreci
ekseninde sosyal güvenlik anlayışında yaşanan değişimler değerlendirilmiş,
“Düzgün İş” kavramı içerisinde sosyal
güvenlik boyutunun yeri tartışılmıştır.
Bu kapsamda ILO’nun standartlarını belirlediği “düzgün iş” göstergelerinden, sosyal koruma ve sosyal güvenlik boyutuna
ilişkin OECD ülkeleri ve Türkiye mukayesesinin yapıldığı çalışmada; refah devletinin dönüşüm
sürecinin sosyal güvenlik
üzerindeki etkileri ve ortaya çıkan düzgün iş
açıklarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Düzgün iş refah devleti sosyal güvenlik sosyal koruma düzgün iş açıkları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 2 |