Taksirli iflâs suçunun hareket unsurunun, TCK m. 162’nin gerekçesinde belirtildiği gibi, “basiretli iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü” ilkesine aykırılık olarak ifade edilmesi, söz konusu ilkenin genel ve soyut niteliği göz önünde bulundurulduğunda, suçun failinin tespitinden hareketlerin belirlenmesine kadar birçok konunun tekrardan bu ilke çerçevesinde incelenmesini gerektirmektedir.
Suçun failine, tacir ve/veya iflâsa tâbi olan kişiler olarak yaklaşmaktan ziyade, basiretli iş adamı gibi davranmayan kişiler olarak daha geniş açıdan bakılmalıdır.
TCK m. 162, tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özeni göstermeyerek basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne aykırılık kriteri öngörerek, sadece objektif özen ölçütü getirmemiş ayrıca suçun kapsamını da oldukça genişleterek, adi iflâs ile taksirli iflâs suçu arasındaki ayırımı silikleştirmiştir. Düzenleme bu haliyle kanunilik ilkesinin bir sonucu olan belirlilik ilkesine de aykırılık teşkil etmektedir. Bu geniş ve belirsiz düzenleme, suçun oluşumunun tespitini yapmak zorunda kalan ceza mahkemesi hâkiminin de işini güçleştirmiştir ve hükmün yeniden düzenlenmesi uygun olacaktır.
TCK m. 162’nin yürürlüğe girmesiyle taksiratlı iflâs sebeplerinin düzenlendiği İİK m. 310 ve 337a’nın ilga olduğu kabul edilmelidir. İİK’da sayılan iflâs sebepleri sadece örnek teşkil edebilir ki, TCK m. 162 karşısında bunlardan bazıları iflâs sebebi olmazken, TCK kapsamında suç olabilecek çoğu hareket de İİK düzenlemelerinde yer almaz.
The fact that the action element of the crime of negligent bankruptcy is stated as the violation of the principle of “the obligation to act as a prudent businessman” as stated in the justification of Article 162 of the Turkish Penal Code, considering the general and abstract nature of the principle in question, requires many issues from the determination of the perpetrator of the offence to the determination of the actions should be examined within the framework of this principle.
Rather than approaching the perpetrator of the crime as merchants and/or a persons subject to bankruptcy, they should be viewed from a broader perspective that the perpetrator of the crime should be considered as a person who does not act as a prudent businessman.
Article 162 of the TPC not only introduces an objective criterion of care with the criterion of violating the obligation to act as a prudent businessman by failing to show the care and diligence required by being a merchant, but also considerably expanded the scope of the offence and blurred the distinction between ordinary bankruptcy and negligent bankruptcy. As such, the regulation also contradicts the principle of certainty, which is a consequence of the principle of legality. This broad and vague regulation has also made it difficult for the criminal court judge to determine the occurrence of the offence and would be appropriate to rearrange Article 162 of the TPC.
With the entry into force of Article 162 of the TPC, it should be accepted that Articles 310 and 337a of the Execution and Bankruptcy Law, which regulate the reasons for negligent bankruptcy, are also within this scope.
Merchant Negligent Bankruptcy Prudent Businessman Action Result
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 6 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 2 |
The published articles in SLJ are licensed under a
Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License