Bir sanat ve düşünce tarzı olarak romantizmin yükselişte olduğu dönemde ortaya çıkan ama modern zamanlarda da temsiliyeti pekâlâ sürmüş olan bohemyanın aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğu da söylenebilir. Kendine münhasır; tasası da neşesi gibi genel geçerlikten ayrık ve bilhassa vakit-nakit ilişkilendirmesinden mustarip insanların kimi zaman tek başlarına kimi zaman da bir küme halinde sürdürdükleri bu yaşam / sanat şeklinin yalnızca belirli bir topluma ya da zaman aralığına özgü olduğunu söylemek de olanaksız. Yirminci asrın başlarında Fransa’da veya 1940’ların sonlarına doğru Amerika’da olduğu gibi, belirli koşullara bağlı olarak Türkiye’de ve Türk sanat ortamında da izleri görülmüş, temsilcileri olmuştur bohemyanın. Onlar arasında akla ilk gelen iki isim de Fikret Mualla ve Burhan Uygur’dur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Güzel Sanatlar |
Bölüm | İnceleme Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 6 |
Sanat ve İkonografi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.