Öz
Hz. Peygamber’in (a.s.) vefatından sonra ortaya çıkan siyasi ve dini kargaşalar İslam toplumunun ayrışmasına sebep olmuş ve birçok islâmî fırkanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu fırkalardan biri olan Ehl-i hadis, nasslara zâhirî yaklaşan, nasların te’vil/yorumuna girmeyen, nakilci, rivayetleri olduğu gibi zâhirî/literal boyutunu esas alan yapısıyla ön plana çıkmıştır. Buna karşın Ehl-i re’y kapsamında değerlendirilen Mürcie ise hükümlerin illetini araştıran, dînî meseleleri anlamak için kıyasa başvuran hatta kıyası âhâd habere tercih eden yönüyle ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla bu iki ekol arasında gerek i’tikâdî gerekse amelî birçok konuda cedeller yaşanmıştır. Bu itibarla kaleme aldığımız bu makale, İslam düşünce tarihinin iki büyük ekolü olan Ehl-i Hadîs ile Mürcie mezhebi müntesibi olan muhaddisler arasında yaşa
nan ihtilaf ve cedellerin cerh ve tadil ilmine, hicri III. asırda kaleme alınan eserlere, sosyal ve beşeri ilişkilere nasıl yansıdığını ele almaktadır.