Before the modernization process, the Church had been shaping the daily life of ordinary people, intervening in important political decisions made by empires and dominating the subjects of the medieval intelligentsia, all at the same time. This article is about the transformation of this supposed “invariable” social power of the Catholic Church at the very beginning of the European modernization process. The article aims to present the transformative and staggering effects of the emergence of Renaissance, Reformation and Absolute Monarchies on the power of the Church. The qualitative study approach was adopted and the data obtained through accessing primary and secondary sources were subjected to descriptive analysis. The article reveals the followings: In the process beginning with the Renaissance, the fields of thought and culture began to distance themselves from the Church. The Church was not regarded as the sole institution for salvation and eternal happiness anymore and the concept of an intermediary institution between God and individuals became defunct for almost half of the continent. Over a period of approximately 200 years, the kings previously enthroned by the Pope either formed their own churches or declared their independence from the Papacy.
The Catholic Church The Renaissance The Reformation The Absolute Monarchs
For this article, I owe my thanks to Prof. Evert van der Zweerde from Radboud University Nijmegen for his very constructive criticisms, suggestions and comments.
Modernleşme sürecinden önce Katolik Kilise’si Avrupa’da gündelik yaşamı şekillendiriyor, imparatorlukların aldıkları önemli siyasi kararlara müdahil oluyor, dönemin entelektüel dünyasının konularını domine ediyor ve krallara tacını giydiriyordu. Bu makale, Katolik Kilisesi’nin değişmez sanılacak kadar görkemli olan bu toplumsal gücünün Avrupa modernleşme sürecinin başlarında yaşadığı dönüşümü konu ediniyor. Makalenin amacı ise, özellikle Rönesans, Reform ve Mutlak Monarşilerin ortaya çıkış sürecinin, Kilise’nin gücünü nasıl sarstığını okuyucuya sunmaktır. Çalışma nitel araştırma yaklaşımını benimsenmiş olup, birincil ve ikincil kaynaklara ulaşarak yapılan literatür taraması ile elde edilen veriler betimsel analize tabii tutulmuştur. Makale şu bilgileri ortaya koymaktadır: Rönesans ile başlayan süreçte düşünce ve kültür alanı yavaşça kendisini Kilise’den ayırmıştır. Kilise artık ruhun kurtuluşu ve sonsuz mutluluk konularında bireylerin sığınacağı tek kurum olmaktan çıkmıştır ve dinden değil ama dinî özgürlük Avrupa halklarının sahip olduğu bir ilke haline gelmiştir. Yaklaşık 200 senelik bir süre zarfında, daha önce papa tarafından tac giydirilen krallar ya kendi kiliselerini kurmuşlardır ya da papadan bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Kilise üyeleri krallar tarafından yargılanmaya başlanmışlardır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |
DERGİ TARİHÇESİ
Derginin Önceki Adı | ISSN | YIL |
Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi | 2148-385X | 2014-2021 |
Yayımlanacak Makalelerin iThenticate İntihal Taraması Zorunludur.